featured

Tüm hava araçları için geçerli olacak: Kritik tarih 5 Ocak

 

ABD, 5 Ocak’ta ülke genelinde 5G teknolojisine geçmeye hazırlanırken, uzmanlar 5G ile birlikte uçuş güvenliğinin de ciddi risklerle karşı karşıya kalabileceği konusunda uyarıyor.

Kovid-19’un hayatımıza girmesinden bu yana havacılık sektörü büyük yaralar almış olsa da günümüzde uçaklar hâlâ en çok tercih edilen ulaşım araçlarının başında geliyor. Havacılık sektöründe yaşanan en ufak hatalar bile zaman zaman çok ciddi sonuçlara neden oluyor. Uzmanların da belirttiği gibi, “Havacılık kuralları kanla yazılıyor.”

RİSKLERE KAPI ARALIYOR

Amerikan  Federal Havacılık İdaresi’nin (FAA) geçtiğimiz günlerde 5G teknolojisinin uçuş güvenliğinde yaratacağı riske dair aldığı kararlar, “5G ile birlikte uçak kazaları artacak mı?” sorusunu gündeme getirdi. Şu ana kadar bu durumdan kaynaklanan bir olumsuzluk yaşanmamış olsa da Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Uçak Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Melih Cemal Kuşhan, elektromanyetik kirliğin artacağını ve bunun uçuş güvenliğinde risklere kapı araladığını vurguladı.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Uçak Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Işıl Yazar da uçakların kullandığı bazı sistemlerin frekansları ile 5G vericilerinin kullanacağı frekansın birbirine yakın olduğu için havalimanları çevresinde çalışacak olan 5G C-Band ile çalışan baz istasyonlarının iniş ve kalkışlar sırasına bazı uçuş göstergelerinde karışıklık yaşanabileceğini belirtti. Göstergelerde gerçekleşen karışıklık veya pilotun yanlış okuması sonucu geçmişte çok sayıda uçak kazası yaşandığı biliniyor.

‘BU KARAR DİKKATE ALINMALI’

Uluslararası havacılık otoritelerinin aldığı kararların neredeyse BM Güvenlik Konseyi kararlarına eşdeğer olduğunu ileten Prof. Dr. Melih Cemal Kuşhan “Federal Havacılık İdaresi (FAA) havacılık otoritelerinin en tepesindeki kurum olup ABD’nin sivil havacılık otoritesidir. Bu konuda bir diğer önemli yapıda Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) olarak bilinir.  Dünyanın en büyük uçak üreticileri olan ABD’li Boeing ve Avrupalı Airbus ise doğal olarak çalışmalarını bu havacılık otoriteleri ile beraber sürdürmek zorundalar” diyerek uçak şirketlerinin bu konuda FAA ile hareket etmesinin normal olduğunu söyledi.

Doç. Dr. Işıl Yazar ise FAA’nın havacılık otoriteleri içinde yaptırım gücü yüksek olan bir kurum olduğunu dile getirdi. Yazar, “FAA’nın 7 Aralık 2021’de yayınlamış olduğu uçuşa elverişlilik kararları, 5G C-Band vericilerinin yaratacağı elektronik kaosa karşılık uçakların radyo altimetre verilerini kullanan belirli işlemleri yasaklamak veya sınırlandırmak yönünde yani bu konuda bir güncelleme var” dedi.

ALÇAK İRTİFADA CİDDİ PROBLEMLER YARATABİLİR

Doç. Dr. Işıl Yazar, radyo altimetresinin uçuş güvenliğinde önemli bir sistem olduğunu ifade etti. Bu sistemin sağlıklı çalışmadığı durumlarda uçağın irtifa bilgisi konusunda yanıltıcı bilgiler vereceğini söyleyen Yazar, iniş ve kalkışlarda yanıltıcı verilerin büyük risk yaratacağını söyledi.

Prof. Dr. Melih Cemal Kuşhan ise uçakların günümüzde en güvenli ulaşım aracı olduğunun altını çizdi ve bunun sivil havacılık kurallarının tartışmaya kapalı olması sayesinde olduğunu söyledi. Kuşhan, “Aslında şimdiye kadar olumsuz bir durum yaratmamış olan 1G teknolojili bir cep telefonunun bile uçakta açık olmasının yasaklanması tüm soruların cevabıdır.  Her G geçişinde alt yapıda değişiklikler olması, elektromanyetik kirliliği artırır ve doğal olarak uçuş güvenliğini riske atar” diye konuştu. Kuşhan, alınan kararın iniş ve kalkış sırasında uçakların ve yerleşim birimlerinin tehlikede olduğuna dikkat çektiğini belirtti.

BÜTÜN HAVA ARAÇLARI RİSK ALTINDA

5G vericilerinden yayılacak sinyallerin yaratacağı iddia edilen kaostan tüm hava araçlarının etkileneceğini vurgulayan Prof. Dr. Melih Cemal Kuşhan, “5G IoT (nesnelerin interneti) nin bir ürünü olup, IoT tüm otonom araçların kullanımında dolayısıyla sabit ve döner kanatlı İHA sistemlerinde de kullanılacak.  Bulut veri akışı sırasında ise elektromanyetik kirlilikte doğal olarak yüksek miktarda artış olacaktır. Bu da özellikle yeni teknoloji ürünü olan tüm helikopterler için bir tehlike arz edebilir” ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Işıl Yazar ise aynı sistemlerin helikopterlerde de kullanıldığını belirterek, “Uçaklar için geçerli olan risklerin benzerleri yine helikopterler için de söz konusu” dedi.

‘TÜM DÜNYAYI İLGİLENDİRİYOR’

ABD Federal Havacılık İdaresi’nin Uluslararası Sivil Havacılık İdaresi (ICAO) üyesi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Melih Cemal Kuşhan “Bu sebeple FAA’nın aldığı bu karar tüm ICAO üyesi ülkeleri ilgilendiriyor. Kısacası özellikle FAA tarafından alınan bir karar veya NOTAM hemen hemen tüm ICAO ülkeleri tarafından uygulanır, hatta Kuzey Kore sivil havacılık otoritesi bile ICAO kurallarını uygular veya uygulamak zorundadır” diyerek kararın tüm dünyada uygulamaya alınacağını belirtti.

Yakın zamanda yaşanan Boeing 737 Max krizi üzerinden örnek veren Kuşhan, “Hepimizin bildiği geçen yıl biten Boeing 737 Max krizinde uçuşların durdurulmasına FAA karar verdi ve bir hafta sonra ise aynı FAA kararı ülkemizdeki Boeing 737 Max modelleri için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından uygulandı” dedi. Boeing 737 Max tipi uçaklar üretim hatasından kaynaklı sebeplerle 5 ayda iki kazaya karışmış ve bu kazalarda 346 kişi hayatını kaybetmişti.

ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER YARATABİLİR

5G teknolojisinin havacılık sektörüne önemli faydalar sağlayacağını da söyleyen Prof. Dr. Melih Cemal Kuşhan, özellikle bakım onarım süreçlerini daha kolay hale geleceğini belirtti. Bakım onarım sürecinin kolaylaşması ise maliyetleri önemli ölçüde düşürebilir ve daha ucuz bir uçak seyahati sağlayabilir.

‘SİNYAL HIZI VE KAPASİTESİ ARTACAK’

Doç. Dr. Işıl Yazar, 5G teknolojisi ve 5G C-Band gibi bu teknolojinin tüm versiyonlarının genel anlamda sağlayacağı faydalardan en önemlisinin sinyal hızı ve kapasitesinde yaşanacak artışlar olduğunu söyledi. “Mesafe gözetmeksizin indirme (download), yükleme (upload) hızlarında ve veri aktarım kapasitesinde görülecek artış ile veri transfer süresindeki düşüş hayatımıza genel anlamda çok büyük kolaylıklar getirmeyi vadediyor” diyen Yazar, bu durum sayesinde havalimanı işletme sürecinin daha kolay hale geleceğini, daha kaliteli bir uçuş deneyimi sağlanacağının altını çizdi.

UÇAK ÜRETİCİLERİ NE YAPACAK?

Prof. Dr. Melih Cemal Kuşhan, Airbus ve Boeing gibi uçak üreticilerinin bu konuda havacılık otoritelerinden bir adım bekleyeceğini düşündüğünü söyledi. Kuşhan, “Sektörün en önemli ticari ürünleri olan uçaklar öylesine bir bilgi birikimi ve altyapı ile üretilir ki gelip geçici veya yeni geliştirilen teknolojiler bu ürünlere hemen uygulanamaz” diyerek olası önlemlerin kısa vadede mümkün olmadığını belirtti.

Boeing 737 örneğini veren Kuşhan, “Bu uçak platform olarak 1967 ürünü bir modeldir. Çünkü modeli ‘uçuş güvenliği’ konusunda çok iyi bir örnektir, ayakları yere basan bir projedir.Yani yeni bir bilgisayar, yeni bir malzeme veya yeni bir teknoloji dediğiniz zaman, tüm sektörler bu uygulamalara açıkken havacılık sektörü kapalıdır. Bu arada tüm bu gelişmelerin çok büyük bir kısmı bir paradoks olarak havacılık sektöründen gelir” ifadelerini kullandı.

‘5 OCAK’TAN SONRA SONUÇLANACAK’

Doç. Dr. Işıl Yazar ise konuyla ilgili tartışmaların sürdüğünü belirterek, “Uçak üreticileri 5G alt yapısına geçişin bu haliyle uçağın güvenli bir şekilde çalışmasını olumsuz etkileyebileceği görüşündeler. Telekomünikasyon şirketleri ise 5G yapısının zararsız olduğunu savunuyor. FAA ise 5G’nin uçuş güvenliğinde risk yaratmayacağını gösteren somut bir kanıtın olmadığı üzerinde ısrarcı” şeklinde konuştu ve bu konuda yaşanan tartışmaların 5 Ocak’tan sonra yaşanacak olaylar üzerinden sonuçlanacağını belirtti.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir