featured

YABANCI PİLOTLARIN HAMİSİ…

 

Değerli okurlar, 2 senelik pandemi korkusundan sonra başlayan açılım-saçılım dönemi havacılığa yaramış gibi görünüyor. Uçuşlar ve taşınan yolcu sayıları 2019 rakamlarını geçince ekip sıkıntıları baş gösterdi. Ve artık klasikleşen yabancı pilot konusu tekrar gündeme geldi.

Konuyu gündeme getiren, her dönem THY Yönetim Başkanları ile girdiği yakın ilişkileri ile tanınan havacılık uzmanı(!) gazeteci Uğur Cebeci oldu. Cebeci, geçtiğimiz günlerde Ahmet Bolat’ın ilk 6 aylık verileri paylaştığı toplantıdan hareketle bir yazı yazarak yabancı pilot sevgisini bir kez daha ortaya koydu. Yazı THY’nin ilk 6 aylık karı ile başlıyor. THY 737 milyon dolar kar etmiş. Sayın yazarımız benzetme yaparak 737 milyon dolarla kaç tane Boeing 737 alınabileceğini hesaplamış. Gerçekten çok zekice ! Ancak kar eden şirketin karıyla kaç uçak alabileceğini düşünmek bir tuhaf geldi bana. THY’nin zarar yazdığı yıllarda çılgınca uçak almaya devam ettiğini nereye koyacağız o zaman? 737 milyon dolarla neler yapılabileceğine de bakalım. Kilosu 1 dolardan 737 milyon kilo Çengelköy hıyarı alabilirsiniz mesela. Kırmızı et derseniz, 300.000 adet büyükbaş hayvan alabilirsiniz. Böylece uçaklardaki ikramda tedarik sorunu yaşamazsınız !

Bir uçak şirketi karıyla başka bir şirket kurabilir mantığını ciddi ciddi yazan Cebeci bey sonra yabancı pilot sorununa getiriyor sözü. Pandemide Türk pilotlar işsiz ve parasız kalmışken yabancı pilotların gönderilmesini isteyen havacılık sivil toplum kuruluşlarına bindiriyor. Kendisinin deneyimli bir gazeteci olduğunu araya sıkıştırıp yabancı pilotların kalması gerektiğini yazmakla övünüyor. İlker beyin de dik durduğunu ve yabancıları göndermediğini ekliyor. Maaş indirimini ilk dile getirenin kendisi olduğunun da altını çiziyor. Ama bir ifadesi var ki gerçekten utanmazlık desem aşırıya kaçmış olmam. Güya pandemi döneminde yabancıların gönderilmesinin istendiği dönemde yoğun tepki almış: “ Pilot maaşları yüzde 50 indirilince kıyamet koptu. Hatta bazı pilotların eşleri bana hakarete varan yazılar yazarak, iki evlerinden birini ya da otomobillerinden birini satmak zorunda kalacaklarını belirttiler. Sanki maaşları indiren benmişim gibi. “ Maaş indirimini ilk yazan sen değil miydin Cebeci? Ya verdiği örneğe ne demeli ? Şoförlük yapan, aldığı Kısa Çalışma ödeneği evinin kirasına bile yetmeyen, kredilerini ödeyemeyen, kredi kartları patlayan çalışanları bırakmış, iki evinden birini satmak zorunda kaldığını söyleyen örnekleri (varsa tabii) sıkılmadan yazıya konu edip bir kez daha pilotları kamuoyunun önüne atmış. Gerçekten inanılmaz. Hala aynı yerde duruyor.

Bay Uğur Cebeci’nin bu algoritmasinı tam 2 yıl önce bir yazımda değerlendirmiştim. Bakın ne yazmışım o yazıda:

“…Neymiş, THY personel giderlerinin % 50’sini pilotlar, % 25’ini kabin memurları alıyormuş. Hatta purser diye adlandırılan deneyimli kabin amirleri gariban(!) müdürlerden bile fazla, ayda 20.000 TL alıyormuş. İkinci pilotlar 30.000 TL, kaptanlar ise 70.000 TL alıyormuş. Geniş gövdede uçan kaptanların aylık ortalama geliri 100.000 TL’yi buluyormuş.

Bu konuda hamaset dozu yüksek açıklamaları bir tarafa bırakırsak en çarpıcı eleştiri ve istek HAVASEN’den geldi. HAVASEN, medya üzerinden çalışanların etkilenmeye çalışılmasına sert çıkarken  Cebeci’den aylık geliri 100.000 TL olan kaç kaptanın olduğunu ve bordrolarını açıklamasını istedi. Aradan 15 gün geçti Uğur beyden “tık” yok ! Aslında bu bilgileri Uğur beyin eline verenlere sormak lazım bu soruyu. Bir ilginç iddiası daha var Uğur beyin. 519 yabancı pilotun işten çıkartılmasını isteyen kaynağı belirsiz mesajlar varmış ama THY yönetimi bu talebe sıcak bakmıyormuş. Öncelikle, bu talebin kaynağı belli. HAVASEN açık açık yabancı pilotların gönderilmesini istedi. Son derece doğru. Senin vatandaşların işsiz kalacak sen aralarında “zamanında Türk uçakları ile Ege’de it dalaşına giren” Yunan pilotları istihdama devam edeceksin, öyle mi? Sonra da mehteri verip yerlilik-millilik, milliyetçilik, bayrak edebiyatı yapacaksın !

Eş Durumundan Havacı…

Bay Cebeci devam ediyor ve ağzındaki baklayı çıkartıyor. Efendim THY 2018 yılı ücretlerine dönmek istiyormuş. Bak seeen… Çözüm bu kadar basit demek ki… Peki o zaman pilot ve kabin memurlarının toplam personel gideri içindeki payı yüzde kaça düşecek, onu da yazsaydın bari Uğur bey… Huylu huyundan vazgeçmez, Cebeci tepkilere konu olan yazısından bir hafta sonra “pilotların kokpitteki rollerini (dolayısı ile mali taleplerini) azaltacak bir sistemde sona gelindiğini, sonraki aşamanın pilotsuz uçaklar olduğunu yazdı. Anlaşılan sorunu kökten çözmeye kararlı Uğur bey… THY’yi bu dertten kurtaracak formülün müjdesini veriyor ve pilotlara da “fazla gürültü yapmayın 3-5 sene sonra işsizsiniz.” Mesajını iletiyor. Yetmiyor bu haftaki yazısında, havacılığı bekleyen karanlık tabloyu tekrarlıyor:Dünyanın dört bir yanında havayolu şirketleri iflaslar ilan ediyor. (…) İşten çıkarılan havacılık sektörü çalışanlarının sayıları milyonu aşmaya başladı. Kısa çalışma ödenekleri, 15 günlük dilimler halindeki zorunlu izinler.” Psikolojik baskı devam ediyor. Peki kimdir Uğur Cebeci? 90’lı yıllarda Kokpit diye bir TV programı yapmaya başlayan, gazetesindeki köşesinde havacılık uzmanı sıfatıyla yazılar yazan bir gazeteci. Havacılık deneyimi var mı? Yok… Bildiğim, eşinin eskiden THY’de kabin amiri olarak çalıştığı. Yani eş durumundan havacı ! Yine de dua etmek lazım, ya eşi cerrah falan olsaydı? Eş durumundan cerrahlık veya ameliyat yapabilir miydi? Yapamazdı ama havacılık yapıyor işte… Hatta uçak kazalarından sonra TV’lere çağırılıp kazanın analizini yapması bile isteniyor, iyi mi? Zaten bu gazeteciler havacılığı bizden daha iyi bilirler ! Bir arkadaşım anlattı geçen gün… Yıllar önce bir uçak kırımından sonra bu arkadaşım,  THY’den emekli olmuş duayen bir pilot ile bir kafede otururken Uğur bey aramış. Duayen kaptanımıza kaza ile ilgili sorular sormuş. Akşam bir de bakmış ki, sayın Cebeci bir TV kanalında bizim duayen kaptandan öğrendiklerini sıralıyor. Ne diyeyim, bakmakla olsa idi, bütün kediler ciğerci olurdu.

Bay Hamdi’nin Vefalı Uğur Beyi !

Geçen haftalarda, Sefa İnan bey Uğur beyden bahsetmiş ve her devirde THY yönetimlerine yakın durduğunu yazmış, “Çünkü o devrin adamıdır. Yarın İlker Aycı’yı da unutacak, yerine kim gelirse onun emrine girecektir.” Diye eklemişti. Bu cümlede hafif bir vefasızlık vurgusu seziliyordu. Ancak ben Sefa beye katılamıyorum. Diğerlerini bilmem ama bay Hamdi’ye olan sevgisi ve vefası farklıdır Cebeci’nin… TV’deki bir program izlemiştim. Topçu görevden alınmış, TV’de Cebeci ile bir yayına çıkmıştı. Cebeci, THY’deki forsu ve gücü kalmamış Topçu’ya övgüler yağdırmıştı. Bir sözü dikkatimi çekmişti. Şöyle diyordu Cebeci” Öyle yolsuzluk falan bir şey de çıkmadı Hamdi bey döneminde…” Bak bak bak… Yolsuzluk yokmuş ha… Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür, unutanlar dönemin CHP milletvekili Umut Oran’ın THY ile ilgili açıkladığı dosyalara baksınlar ! Peki ya nepotizm? Rize’deki Çayeli ilçesinin Karaağaç köyünde eli ayağı tutan kimse kalmadı, hepsi THY ve TGS ve diğer yan şirketlere doldurulmadı mı? Kendi yeğenlerini müdür yapmadı mı? İnanmayanlar duayen gazeteci Uğur Dündar’ın, Topçu Hava Yolları, Torpil Hava Yolları başlıklı, neredeyse dizi haline getirdiği yazılarını bulup okusunlar. Bu yolsuzluk değil mi?  Eeee, şu sözleri söyleyen deneyimli havacılık yazarı bunları yazar mı?

Sohbetimizde eski günlere döndük. Amerika’da çıktığımız bir yürüyüşten söz ettik. Birlikte Norveç’in kuzeyinde Tromse’da balık avlamıştık. Koca balıklar geldiğinde, Rizeli Hamdi Bey ne de çok seviniyordu.” Bir gün Kokpit programına sponsorluk için THY’den ne gibi imkanlar sağladığını bulursam yazarım siz de bu muhabbetin sebebini daha iyi anlarsınız.

Unutmadan Cebeci’nin her konuda bir fikri vardır. Bay Hamdi zamanında uygulanan kırmızı ruj yasağını savunmasını atlamayalım.  Ne diyor uzmanımız(!) “Havacılık sektöründeki bu tür yasaklar ciddi sebeplere dayanır. Kırmızı ruj dişlere bulaşıyor ve döküldüğü zaman çok belli oluyor. Pastel renk kullanınca bunlar daha az sorun oluyor.” Güzellik uzmanı aynı zamanda !

Şu veciz ifadeler de ona ait: “Yabancı pilotlardan sonra yabancı hava trafik kontrolörleri de alınmalı.” Bu arada, 2009 Amsterdam kazasından sonra yabancı pilotların THY’de işe alınması fikrini bay Hamdi’ye söylemekle övündüğünü de ekleyelim. Unutmadan, muhatap olanlar çok küfürbaz olduğunu söylüyorlar bay Cebeci’nin.  Bu yazıyı okuyup küfrederse şimdiden 1000 misli ile iade etmiş olayım …”

Bu yazıyı o tarihte okumayan değerli okurlar Cebeci beyi biraz daha iyi tanımışlardır umarım.Ama lütfen kıskanmayın Cebeci’yi. Ahmet Bolat’ı da göklere çıkarıp yeni açılış seferlerinde yerini garantiye aldı artık. Business sınıfa upgrade zaten cepte. Eee, iş bilenin kılıç kuşananın…

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 Yorum

  1. 2 sene önce

    Kendisi ile tanışma şanssızlığında bulunduğum, terbiyesiz, seviyesiz ve basit bir insan. 3 adım atın arkanızdan hakaret eder, sıfatı yüzüne vurmuş.

    Cevapla
  2. Rauf bey, açıklayıcı bir yazı olmuş, kaleminize sağlık. Krala çıplak, şarlatana şarlatan demenin vakti geldi de geçiyor. Bu Cebeci isimli şahsı Havacılık camiasından uzak tutmak lazım.

    Cevapla
  3. Sayın yazar gerçek havacılardan bahsedin lütfen şaklabanlardan değil. Değmez

    Cevapla
  4. 2 sene önce

    Sayın yazar sizinle bire bir aynı görüşlerdeyim. Elinize kaleminize sağlık. Tam bir şarlatanlık örneği sunuyor Cebeci.

    Cevapla