Utah’ta 41 yaşındaki Delta pilotu Brian Wittke’nin intiharı, havacılık sektöründe pilotların mental sağlık sorunlarıyla ilgili kaygıları ve sektördeki tabuları bir kez daha gündeme getirdi. Reuters’a göre, dünya genelinde ticari havayolu pilotları, depresyon, anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıkları gizlemek zorunda kalıyor. Çünkü bu tür bir sağlık sorununun açığa çıkması, pilotları uçuşlardan men edilme ve uzun süren tıbbi incelemelerle karşı karşıya bırakabiliyor.
Mental Sağlık Sorunlarını Açıklamak Pilotlar İçin Kariyer Riski
Reuters’in röportaj yaptığı en az 24 pilot, depresyon, anksiyete ve diğer tedavi edilebilir psikolojik rahatsızlıkları açıklamanın, doğrudan uçuş yasağına ve kariyerlerini tehlikeye sokacak tıbbi incelemelere yol açabileceğini belirtti. Pilotlar, havayolu politikaları, düzenleyici gereklilikler ve sektördeki sosyal statünün, yardım arayışlarını sınırlayan başlıca faktörler arasında yer aldığını ifade ediyor.
FAA ve Havayolu Politikalarının Etkisi
Amerika Birleşik Devletleri’nde Federal Havacılık İdaresi (FAA) ve havayolu şirketlerinin politikaları, pilotların tıbbi ve psikolojik yeterliliklerini korumak için sıkı standartlar uyguluyor. Pilotlar, FAA tıbbi sertifikalarını sürdürmek için belirli fiziksel ve psikolojik kriterlere uymak zorunda. Depresyon veya anksiyete gibi durumları bildiren pilotlar, genellikle geçici olarak uçuşlardan men edilebiliyor. Hafif vakalar daha hızlı onaylanabilirken, daha ciddi vakalar aylarca sürebilecek bir FAA incelemesine tabi olabiliyor.
FAA, pilotların mental sağlık sorunları konusunda öncelikli yaklaşım benimseyeceğini ve politika güncellemeleri yaparak bu konudaki hassasiyeti artırmayı taahhüt ettiğini açıkladı.
“Yalan Söylemiyorsan Uçamazsın”
2015 yılında yaşanan Germanwings kazası sonrasında, havacılık sektöründe pilotların ruh sağlığı konusunda bir evrensel çerçeve oluşturulamadı. Avrupa Birliği Havacılık Emniyeti Ajansı, pilotlar için akran destek programlarını zorunlu kılarken tıbbi muayene denetimlerini artırdı. Ancak, bu adımların ardından bile, ABD’de ve Kanada’da yapılan bir araştırmaya göre, pilotların yarısından fazlası uçuş statülerini kaybetme korkusuyla sağlık hizmetlerinden kaçındığını belirtti. Bu durumu yansıtan sektörde yaygın bir ifade bulunuyor: “Yalan söylemiyorsan uçamazsın.”
Tedavi Sonrası Sonuçlar: Finansal ve Mesleki Zorluklar
Mental sağlık tedavisi gören pilotlar, ciddi finansal ve mesleki zorluklarla karşı karşıya kalabiliyor. Tedavi gören bir pilot, altı ay ila bir yıl arasında uçuşlardan men edilebilir. Ayrıca, tedavi masrafları çoğu zaman sigorta kapsamı dışında kalıyor ve bu durum yüksek maliyetlere yol açabiliyor.
33 yaşındaki pilot Troy Merritt, depresyon ve anksiyete tedavisi aldıktan sonra gönüllü olarak uçuşlardan men edildi. 18 ay boyunca yer hizmetlerinde çalıştıktan sonra uçuşlara yeniden başlayan Merritt, tedavi sonrası daha büyük uçaklarda ve uzun menzilli uçuşlarda daha başarılı olduğunu belirtiyor.
Uzmanlar Ne Diyor?
Uzmanlar ve pilot sendikaları, pilotların mental sağlık sorunlarını gizlemesinin, hem pilotun hem de yolcuların güvenliğini riske attığını belirtiyor. Uzmanlar, tedavi süreçlerinin hızlandırılmasını, maliyetlerin azaltılmasını ve pilotların erken dönemde yardım almasının teşvik edilmesi gerektiğini vurguluyor. FAA, tedavi gören pilotların çoğunun uçuşa uygun olduğunu ve bu pilotların çalışma hayatlarına güvenli bir şekilde devam edebileceğini açıklıyor.









