featured

Binlerce kilometre uzaktaki 'yeni havalimanı' tartışması

Nieto’nun tacının mücevheri ve Carlos Slim’in cüzdanının kabarıklığı olacak olan Mexico City Yeni Havalimanı projesinin İstanbul 3. Havalimanı ile birçok ortak yönü var. Açılışının sürekli ertelendiği, işi yapan firmalardan birisinin battığı, proje koordinatörünün havalimanı işleticisine dava üstüne dava açtığı, 2017 yılında küçük çaplı bir depremde uçakların yanaşacağı körüklerin yıkıldığı ve gün geçtikçe maliyeti daha da artan Mexico City yeni havalimanı yapımının ilk gününden itibaren sürekli usulsüzlük, yandaşlık ve yolsuzluklarla anılmaya başlandı.

Geçtiğimiz günlerde (1 Aralık itibarı ile görevi devralacak olan) Meksika Devlet Yeni Başkanı Lopez Obrador’un uçağının 3 saat rötar yaptığını buna rağmen başkanlık uçağını satacağım dediğini okuduk. Kimimiz “vay be” dedik “özel uçağı ile özel uçuşlar yapmıyor, halktan biri gibi gecikmeye katlanıyor” kimimiz “iyi de uluslararası bir kural olarak devlet başkanlarının uçuş önceliği vardır neden bunu kullanmamış ki” …
Meksika Ulaştırma ve Haberleşme Bakanlığı tarafından düzenlenen ve Ulaştırma Gelişim planı doğrultusunda 13.3 milyar dolara mal olması beklenen Mexico City Yeni Havalimanı dünyanın en büyük altyapı projelerinden biri ve Latin Amerika’nın en büyük havalimanı olarak lanse ediliyor. Aslında 2001 yılından beri gündemde olan yeni havalimanı, özellikle yerel halktan oluşan Toprağı Savunmak için Halk Cephesi (FPDT) ve toplumsal muhalefet sayesinde 2014 yılında Başkan Nieto tarafından tekrar gündeme getirilinceye kadar rafa kaldırılmıştı. Havalimanı yerleşim bölgesinde yaşayan halkın bir önceki versiyona göre daha az etkileneceği iddia edildiği haliyle yeniden kamuoyuna sunuldu.
FAA (Amerikan Havacılık Otoritesi) ve IATA (Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği) sevinçle karşıladığı, yapımına 2014 başında başlanan Mexio City yeni havalimanı, henüz ismi konmasa da kısaca Mexico City Yeni Uluslararası Havalimanı (NAIMC) olarak tanımlanıyor. Havalimanı üç pistin yapılacağı ilk fazın bitiminde yıllık 50-60 milyon yolcuyu hedefliyor ve projenin tümü tamamlandığında 120 milyon yolcuya ulaşmayı vaat ediyor.
İstanbul Üçüncü Havalimanının açılışını müteakip Atatürk Havalimanının kapatılmasının planlanmasına benzer bir şekilde hali hazırda kullanımda olan Benito Juarez Uluslararası Havalimanının yerini alacak olan NAIMC, yine İstanbul Atatürk havalimanına benzer bir şekilde bağımsız iniş kalkış yapılamayan iki pistten oluşuyor ve var olan talebe yetişemiyor. 2020 yılında Batı yarı kürenin en büyük havalimanı olma iddiası bulunan havalimanı tamamlanınca aynı zamanda dünyanın en büyük 3. Havalimanı olacak. Bir önceki Başkan Nieto’nun başkanlık tacının mücevheri olarak tanımlanacak kadar büyük bir megaproje.
İstanbul Üçüncü Havalimanı kulesinin milli sembolümüz olduğu iddia edilen lale figürü şeklinde olması gibi Mexico City’nin Yeni Havalimanı binası da kartal, güneş yılan vs gibi “milli figür ve sembollerle” inşa edilmiş olmakla övülüyor. Geleceğin havalimanı olarak sunulan havalimanı güneş ışığından ve yağmur suyundan faydalanılacak şekilde “temiz ve yenilenebilir enerji” ile “yeşil teknolojinin” bir örneği olarak sunuluyor. Çevrecileri susturmak ve “bak ne kadar da çevreye değer veriyoruz” demek için geliştirilen bu pazarlama taktiği 6 pist, 5000 park yeri, modern lounge’lar vs ile iyice kabartılıyor. Havalimanı terminal binasını Pritzer ödüllü ünlü mimar Norman Foster’ın yaptığı ve gelişim tasarım bilumum mimarı ödülünü alan, yapanlar arasında Meksikalı iş adamı Telekom devi ve dünyanın sayılı zenginlerinden Carlos Slim’in damadı Fernando Romero Enterprise ve ABD ve Hollandalı birkaç şirket var. Carlos Slim önemli bir figür çünkü Meksika’nın tam da artan gaz fiyatları ve düşen petrol fiyatlarına bağlı olarak yaşanan bütçe kesintileri sebebi ile birçok protestonun düzenlendiği sırada Slim’in damadı 4 milyar dolar ile havalimanı ihalesini almayı başarmıştı.
TOPLUMSAL MUHALEFET
Nieto’nun tacının mücevheri ve Carlos Slim’in cüzdanının kabarıklığı olacak olan bu projenin İstanbul 3. Havalimanı ile birçok ortak yönü var. Açılışının sürekli ertelendiği, işi yapan firmalardan birisinin battığı, proje koordinatörünün havalimanı işleticisine dava üstüne dava açtığı, 2017 yılında küçük çaplı bir depremde uçakların yanaşacağı körüklerin yıkıldığı ve gün geçtikçe maliyeti daha da artan Mexico City yeni havalimanı yapımının ilk gününden itibaren sürekli usulsüzlük, yandaşlık ve yolsuzluklarla anılmaya başlandı.
Havalimanının yapıldığı yerin eski Texcoco gölünün üzerinde bulunması, bu nemli ve kaygan toprağın bir havalimanı yapmak için uygun zemin olmadığı, bu bölgenin çok yüksek miktarda dolgu gerektirdiği ve bu dolgunun da özellikle yağış sezonunda mümkün olamayacağı bir takım havacılık uzmanlarınca dile getiriliyordu. İspanyol kolonicilerinden beri yaşanan şehrin su sorununun bu havalimanı ile iyice artacağı, bölgenin sel hattında bulunan bu bölgenin etrafındaki göllerin birçok endemik bitki ve hayvan türü için eşsiz değerde olduğu üniversiteler, şehir planlamacılar, STK lar, çevreciler ve bilim insanları tarafından karşı konma sebepleri arasında idi. Kurutulması ile 13 hayvan türünün tamamen ortadan kalkacağı bölge aynı zamanda şehre su sağlamak için de kritik bir bölge. Oldukça uzun süren yağış mevsimine sahip bölge de, yani suyun drenajı başarılsa bile tüm bölgeyi her şekilde tehlikeye sokuyor. Hatta öyle ki deprem sel ve “batma” tehlikesi bulunan havalimanı, dolgu için kazım yapıldıkça çevresindeki yerleşim yerlerini de tehlikeye atıyor. Hemen fark edilebileceği gibi bu sorunların çoğu 3. havalimanı için de geçerli.
Unutmadan, Mexico City Yeni Havalimanı bir de önemli bir kuş göç yolunda inşa ediliyor.
Yapımı esnasında muhalefet liderlerinden sadece Lopez Obrador projeye karşı çıkarak bunun yerine, Mexico City’e çok yakın mesafede bulunan Santa Lucia Askeri üssünün düzenlenerek sivil kullanıma açılmasını teklif etmişti. Obrador’un temel ve etkili seçim sloganlarından biri olarak havalimanını açtırmayacağını dile getirmiş, havalimanının yolsuzluklarla anıldığından bahsetmiş ve seçilmesi durumunda seçimin ikinci günü bu projeyi askıya alacağı propagandasının önde olduğu bir kampanya süreci yürütmüştü. Üniversitelerden, çevrecilere, şehir plancılarından, çiftçilere tüm toplumdan tepki alan yeni havalimanı için örneğin Meksika Şehir Planlama Enstitüsü Başkanı Richard De Pirro havalimanı açılışının bölgede kaçak yapılaşma anlamına geleceğini ve bir altyapı – şehirleşme planı olmadan bu boyutta bir havalimanı inşa edilmemesi gerektiğini dile getiriyordu. 2016 yılında henüz havalimanına hala bir tren, ya da toplu taşıma hattı inşa edilmemiş olması muhaliflerin diğer bir argümanı olarak yer almaktaydı.
Yeni havalimanının açılması ile eski havalimanı olan Benito Juarez Havalimanının ne olacağı tartışması bile çok tanıdık gelecek. Yatıp yuvarlanılacak bir millet bahçesi olarak bizim kolayca çözdüğümüz bu başlık Meksika’da da tartışma yaratmış. Kimisi arazinin havacılık üniversitesi, kimi devasa bir şehir parkı, kimi sanayi bölgesi olarak kullanılmasını öne sürmüş fakat öne atılan farklı fikirlerken meselenin özü yine Carlos Slim’in ağzından çıkıyordu: Eski havalimanı yıkılıp yerine Meksika’ ya yakışır oteller, alışveriş merkezleri, ticaret merkezleri ve lüks yerleşim yeri olan bir merkez inşa etmeliyiz.
REFERANDUMA GİDECEK
1 Temmuz’daki seçimler sonucunda Andres Manuel Lopez Obrador (AMLO) seçilmesinin ardından ilk iş olarak yabancı yatırımcılara Meksika Merkez Bankasının bağımsızlığına ilişkin güvence vermek ve finansal disiplin uygulayacağını dile getirmek olmuştu. Obrador seçimin ertesi günü yeni havalimanının askıya alacağı sözünü hayata geçirmeyerek konuyu ekim ayında (yetişebilirse 8 Ekim 2018) yapılacak bir halk referandumuna havale etti.
Yeni havalimanının inşasını hararetle savunan patronların temel savı, projenin ilk fazının yüzde 31’inin zaten bitirildiği, bu anlamda 13 milyar dolarlık projenin iptalinin bazı kaynaklara göre 15 milyar dolar bazı kaynaklara göre ise 5 milyar dolar tutacağı, bununda büyük bir israf olduğu. Özellikle 136 bin kişiye iş sağlayacak olan yeni havalimanı, Obrador’un havalimanı yapılacaksa da kamu kaynakları ile değil özel sermaye ile yapılsın demeye başlamasına sebep oldu. İşte bu sebeple Obrador’un uçağının 3 saat gecikme alıyor olması “işte eski havalimanı bu kadar trafik sayısını kaldırmıyor uçuşlarda gecikmeler yaşanıyor” demenin bir başka yönü olabilir. Haber kaynakları ise bu süreçte yeni havalimanı inşasının görülmedik biçimde hızlandığı ve referanduma kadar ilk fazın yüzde 51’inin tamamlanacağı bunun için gece gündüz çalışıldığı ve günde 5 bin kamyonun işbaşında olduğunu haber veriyor.
Şimdi Meksika’yı Carlos Slim’in sırıtan yüzü ve uluslararası tekellerin gölgesi ile çevrelenmiş bir havalimanı ve halkın tercihte bulunacağı bir referandum bekliyor… Beraber göreceğiz.  (soL Haber Portalı)

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir