Değerli okurlar, THY’de kritik 27. Dönem Toplu İş Sözleşmesi yaklaşıyor. “Bakalım sendika ak mı kara mı göreceğiz” diyenlere, hala birşeyler olabileceğine inanmak isteyenlere son 8 seneye bakmalarını tavsiye ederim. Bir bilanço çıkarın, bir tarafa kazanımlarınızı, diğer tarafa kayıplarınızı yazın, o zaman anlayacaksınız hiçbir şeyin değişmeyeceğini…
Yetkili sendikamız Hava İş, pandemi mandemi dinlemeden tam gaz delege seçimlerini sürdürüyor. Bu seçimlerde figüranlığa razı olan personel de 5 yıldızlı otellerdeki şube seçimlerine koşa koşa gidiyor. Herkes maskeli olduğu için şubelerin yetki alanına alınan kamyoncusu, nakliyatçısı, şoförü arada kaynıyor. Bu arada sayın sendikamız mahremiyete gereken özeni de gösteriyor ! Mesela Antalya, Ankara, İzmir ve Anadolu(Pendik) şube seçimlerinde kaç üyenin kayıtlı olduğunu, bunların kaçının havacı olduğunu, kaç üyenin oy kullandığını, kaç boş oy çıktığını, katılımın yüzde kaç olduğunu açıklamıyor. Hatta bu şubelerin Hava İş Genel Kuruluna kaç üst kurul delegesi gönderdiğini bile ilan etmiyor. Neyse ki, THY’nin diğer ünitelerinden seçilecek delege sayılarını açıklamışlar. Duyurulara göre, THY’den seçilecek delege sayılarını şöyle belirlemiş Hava İş yönetimi:
Halkalı binası ……………………….. 2 delege
Arnavutköy binası……………. …… 8 delege
İstanbul İstasyon Binası………….. 5 delege
Sefaköy Binası ……………………… 4 delege
Genel Müdürlüğe bağlı birimler… 5 delege
Genel Müdürlük(Yurtiçi)………….. 9 delege
Yenibosna binası……………………. 3 delege
Harbiye Satış…………………………. 2 delege
Bu işyerlerine birer adet de zorunlu temsil hakkı verildiğinde delege sayısı 46’ya ulaşıyor.
Şubelerin gönderdikleri delege sayılarını açıklamadıkları için 2017 Genel Kurul delege sayılarını alalım:
Anadolu şube(Pendik) 5 delege
Ankara Şube 4 delege
İzmir Şube 3 delege
Antalya Şube 2 delege
Bu şubelere birer adet de zorunlu temsil delegesi eklendiğinde Şubelerin göndereceği toplam delege sayısı 18’i buluyor.
Şimdi oturup bir hesap yapalım.
THY işyerlerinden gelen delege sayısı……………….46
Şubelerden gelen delege sayısı………………………. 18
Kabinden gelecek delege sayısı………………………..40
Kokpitten gelecek delege sayısı………………………..25
Doğal delege (Yönetim/Denetim Kurulu üyeleri)…14
Kabin ve kokpit delege sayıları; Kabinde 12.000, kokpitte 4500 üyenin olduğu varsayımı ile hesaplandı. İşten çıkartmalar, istifalar, emeklilikler, dayanışma aidatı ödeyenler çıkartıldığında uçuş işletmenin göndereceği delege sayısı daha da düşecektir. Yine de biz iyimser davranalım ve tüm kokpit ve kabinin Hava iş üyesi olduğunu kabul edelim.
THY ÇALIŞANLARININ KADERİ KİMİN ELİNDE ?
Toplayalım, 143 rakamına ulaşıyoruz. Yani üyelerinin yaklaşık % 98’i THY personeli olan, aidatların tamamı THY çalışanlarınca ödenen Hava iş sendikasının 300 delegeden oluşan Genel Kurulunda THY personelinin temsil oranı salt çoğunluğun altında ! Kalan 157 delege diğer havacılık şirketlerinden ve ağırlıklı olarak kamyoncu-taksici ve diğer taşımacılık şirketlerinden gelecek. Ve bu arkadaşlar Genel Kurulda THY çalışanlarının belki aylık aidat miktarına zam yapacak (geçen genel kurulda yapmışlardı.), yönetimin son 4 yıllık icraatlarını para-pul işlerini ibra edecek yani aklayacak. Taşınmazlarının satışına veya yeni taşınmaz satınalmalarına, Bankalardan borçlanmalarına onay verecek. Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerinin maaş, huzur hakkı, harcırahlarını artıracak, özlük haklarını iyileştirecek.
Dünyanın neresinde var böyle bir sistem? Parayı ben vereceğim, benimle ilgili kararları havacılıkla ilgisi olmayan ve 5 kuruş aidat ödemeyen, hayatında belki bir kez bile uçağa binmemiş kişiler alacak ! İşte o nedenledir ki, geçen haftalarda THY çalışanlarına bir çağrıda bulunmuş ve delege seçimlerinin boykot edilmesini önermiştim. Hazır pandemi de var, bahaneniz de hazır ! Tepkinizi göstermezseniz, 1 Ocak 2022’de başlayacak Toplu Sözleşmede “kölelik ücretlerine ” razı olursunuz. Benden söylemesi…
YOLCU KABİN EKİPLERİNDEN MEMNUN. YA ONLAR MEMNUN MU?
Geçtiğimiz günlerde THY Genel Müdürü Bilal Ekşi, bir paylaşım yaparak “yolcuların % 89’unun kabin ekiplerinden memnun olduğunu” açıkladı. Ne güzel ! Bir şirket yöneticisi olarak ne büyük onur ! İyi de acaba kabin ekipleri sizden memnun mu Bilal bey? Pandeminin en azgın dönemlerinde dandik bir maske ve hamur açmada kullanılan şeffaf bir eldivenle oradan oraya uçurduğunuz, yetmiyor gibi pandeminin başından o meşhur protokolün imzalandığı 1 Eylül 2020 tarihine kadar kısa çalışma ödeneği ile açlığa mahkum ettiğiniz, o tarihten sonra da enflasyonun % 20’lere dayandığı bir dönemde maaşlarından % 35 kesinti yaptığınız kabin memurları bu şartlar altında bile görevlerini yolcularını memnun edecek şekilde özveri ile yerine getiriyorlar ise, durup düşünmeniz gerekmiyor mu? Sadece kabin değil kokpit ve diğer personel de görevlerini, maaşları artırılacağına düşürülmesine rağmen canla başla yapıyorsa bunun ne anlama geldiğini iyi okumak gerekiyor. Ben tek bir cevap bulabiliyorum. İşini kaybetme korkusu… İnsanlar az da olsa para kazanmalarına rağmen kendilerini şanslı sayıyor ve hayatta kalmak için işlerine dört elle sarılıyorlar. Bu sürdürülebilir bir durum değil. THY yönetimi olarak “İyi ya, bunlar maaşları düşünce de aynı tempo ile çalışabiliyorlarmış, yeni Toplu Sözleşmede fazla zam yapmasak da olur.” diye düşündüğünüzden eminim. Oysa insanlar, “gelecek” eski güzel günlerini düşünerek çalışıyorlar bu süreçte. İşini kaybetmeden artık ne zaman gelecek ise, o güzel günlere kadar dayanmaya çalışıyorlar. Bunu yanlış okumamak lazım. Ama daha önemlisi, ekipleriniz samimi olarak ne düşünüyor, hiç merak ettiniz mi? Bu konuyu işlemeyi düşünürken, bir arkadaşım uyardı. Bağımsız bir grubun hazırladığı bir ankete THY uçuş ekiplerince yoğun katılım gösterildiğini söyledi. Sosyal medyayı pek takip etmem, işim de olmaz. O yüzden haberim olmamış. Twitterda “tehaye6” isimli bir hesapta yayınlanıyormuş anket. Girdim baktım. Pandemi dönemini irdeleyen sorular sorulmuş. Bakalım sonuçlar nasıl çıkacak? O sonuçlara baktığımızda THY’nin pandemideki uygulamalarının pilot ve kabin memurlarınca nasıl algılandığını göreceğiz. Çıkan sonuç ne olursa olsun, THY yönetiminin bunu bir veri olarak kabul edip dikkate almasında fayda var.
30 Ağustos 1922, milletimizin dirilişinin, yokluk ve yoksulluk içinde verilen kurtuluş savaşımızın destansı kilometre taşlarından belki de en önemlisidir, Emperyalist ülkelere ve onların kucağına oturmuş bir azınlığa karşı milletin vatanını koruma ve istiklalini kazanma kararlılığının bir ifadesidir. Bu ülkeyi bizlere vatan yapan, bağımsız ve onurlu bir Cumhuriyet kurarak zaferi taçlandıran büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve kahraman silah arkadaşlarını minnetle, rahmetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.
30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun !
Hacı dayı adayın var mı adayın, son seçimde rakip aday salonda Mustafa Kemalin askerleriyiz sloganları atıp izmir marşıyla gitti, sendika ak mı kara mı göreceğiz derken bile vıttırıvızık siyaset yapmaya çalıstığın ortada, aday çıksın aday !
Okuduğunu anlamıyor musun y-emekçi? Yazar Hava iş kayıtlarına göre THY çalışanı delege sayısının 140 olduğunu yazmış. Geri kalan 160 delege ASTRONOT olmadığına göre belli ki kamyoncu.
Seçimlere biz üyeler katıldık şubede ,Anadolu istasyonlar harici kimse oy kullanmadı .Yani sizin bilmeden yazmanız ortalığı karıştırmaktan bir ise yaramıyor.Ben kamyoncu görmedin.Kanitlarmisin sn yazar kuru sıkı yazma artık……
Sendika da efsane hikaye,haketmedikleri kazanclari calisanlar uzerinden aliyorlar,sendikadan uzak durucan ,eskide kaldi 1980 oncesi maalesef
Sefa Bey anket sonuçlarını öncelikle bizlere hiç bir zaman gösterilmeyen İYİ NİYET kapsamında öncelikle şirketle paylaşacağız. Ankette tesbit edilen olumsuz konularda herhangi bir iyileştirme işareti görmediğimiz taktirde sonuçları tüm havacılık medyası ile de paylaşacağız. Anketimize an itibarı ile toplam (pilot + kabin) 4000 e yakın katılım var. Bizi takip edin.
Ben kazanımlara baktığımda sendikaya gayet başarılı buluyorum. Bu kamyoncu efsanesi ortada dolaşıyor ancak nedense gören yok. Sadece sizden duyuyoruz
sendika işleri boş arkadaşlar. bu düzenin değişmesini istiyorsanız ilk genel seçimde oyunuzu malum partiye atmazsınız.
Sefa bey, boşuna yazmayın artık. Bizden bir cacık olmaz. Bu kölelik düzeni böyle devam eder. Yöneticiler de kına yakabilir.