featured

THY' NİN BALONU SÖNÜYOR MU?

Türkiye’nin Prestiji olarak gösterilen ve yandaş medyasınca pohpohlanarak abartılan THY alt yapısız,plansız ve programsız büyüme trendine bu aralar kılıf aramakla meşgul. 2010 son çeyrek ve 2011 ilk çeyrek zararlarını yakıt fiyatlarına bağlamak ne kadar gerçekci ve samimidir. Aynı yakıt fiyatları ile yüksek oranda karlılık açıklayan Pegasus acaba yakıtı uzaydanmı alıyor?
Bugün, yakıt fiyatlarını bahane edersen yarın ortadoğuda her an patlayabilecek bir problemde bu seferde o bahaneye sığınırsın. Halbuki, THY gibi büyük şirketler her türlü alternatifi düşünüp büyüme trendlerini bu olasılıklara göre planlamalıdırlar. Yakıt ve karışıklıklar her zaman olası gelişmelerdir.
Türk Hava Yolları (THY) 2011 yılının ilk çeyreğini 332 milyon lira zararla kapattı. THY tarafından yapılan yazılı açıklamada, 2011 yılı ilk 3 aylık dönemine ait konsolide mali tabloların İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’na (İMKB) gönderildiği belirtildi.
Açıklamada, “2011 yılı 1. çeyrek döneminde esas faaliyet zararımız 280 milyon lira olmuştur. Aynı dönem için bütçelenen zarar ise 105 milyon liradır. Bilanço kaynaklı kur farkı, faiz etkisi ile birlikte vergi sonrası zararımız 332 milyon lira olarak gerçekleşmiştir” denildi.
Açıklamada, ilk çeyrek dönemde ani gelişen Ortadoğu krizi ve Japonya depreminin trafik verilerini hem bölgesel bazda hem de transit yolcu bazında etkilediği, kriz nedeniyle akaryakıt maliyetlerinin 850 USD/ton’dan 1,050 USD/ton seviyelerine yükseldiği de belirtilerek, kapasite artışı, doluluk oranı ve birim gelirdeki azalışın karlılığı olumsuz etkilediği kaydedildi.
Saçma büyüme hedefleri
Geçen yıl bu zamanlarda THY Genel Müdürü Temel Kotil, THY’nin dünyanın en hızlı büyüyen hava yolu şirketi olduğunu iddia ederek, uçak sayısı yetmediği için yeni uçaklar aldıklarını söylemişti.Halbuki; AHL’nin slotlarının yetersizliği,park yerlerinin ihtiyaca cevap verememesi ve THY’nin yeni bir hup bile kuramaması defalarca yazılarımda konu edilmişti.  Kotil, haftada 5 bin uçuş yaptıklarını ancak bu sayının 10 bin olması için çalıştıklarını ve bu hedefin sürekli büyümeyi yanında getirdiğini söylemişti. Yıl sonunda dünyada en çok noktaya uçan hava yolları arasında 8. ya da 9. olmayı beklediklerini de ifade etmişti, ancak hedefe ulaşılamadı.
Kontrolsüz ve plansız şekilde uygulanan büyüme politikaları neticesinde THY, 2010 yılının üçüncü çeyreğinde de zarar etmiş, ortaklıkları olan,TGS-Bosna Hersek havayolları-Sun exspres-Opet ortaklılıkları zarar açıklamıştı. Bu olumsuzluklara ve yakıt fiyatlarının gelecekteki durumu belirsizliğini korurken, üstüne üstük ortaklıklarını artırmaya yönelik hamleler yapmakta ve günün şartları gereği büyüme politikalarını gözden geçirmek yerine filosunu büyütmeye, tanıtım kampanyalarına yönelmeye ve ‘first class’ hizmete ağırlık vermeye devam ediyor. ÇOK İLGİNÇ.
Türk Hava Yolları’nın uzunca zamandır yoğun taleple beklenilen uçuşları yerine cemaatin okullarının bulunduğu ülkelere öncelik tanıdığına ve bunların yanı sıra, Gana, Tanzanya ve Uganda gibi ülkelere yapmış olduğu sefer sayılarına ve bilhassa doluluk oranlarına bakmakta fayda var.
 SPONSORLUK’LAR…
THY, son dönemlerde yaptığı sponsor’luk anlaşmalarıyla da dikkat çekiyor. Türkiye’nin parlayan yıldızı olarak gösterilen şirket, milyonlarca dolar yatırım yaparak sponsorluklara imza atmaya hala devam ediyor. Yazılarımda bu tür sponsorlukların (bireysel spor dalları hariç) avantajlarından bahsetmiş ve bunu desteklemiş biri olarak kantarın topunun kaçtığını belirtmeden geçemiyeceğim. Çünkü; Bu kadar artan sponsorluklara rağmen 2010 son çeyrek ve 2011 ilk çeyrek zararları, sponsorluklardan istenilen neticelerin oluşmadığını gösteren gerçekler.
Dünyanın en ünlü ve prestijli ofis binalarından biri olarak kabul edilen Empire State Building’de kendine ofis tutan THY, Lufthansa ve Air China gibi şirketlerle komşu olduğu 550 metrekarelik ofisi için binlerce dolar kira ödüyor.
THY’nin bu çelişkili atılımları, zengin olmayan ama kendini zengin bir iş adamı olarak tanıtarak ticari bağlantılarını güçlendirmeye çalışan bir iş adamı profili çiziyor.
Sonuçta yandaş medyası tarafından şişirilen ve benim senelerdir alt yapısızlığa dikkat çektiğim balon son altı aydır inmeye devam ediyor.
Yandaş medya’ya ve kiralık kalemlerine duyurulur.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir