featured

 UÇAK-PİLOT-TEKNİSYEN ÜÇGENİ

Sayın Okurlarımız; 

Airlinehaber olarak devamlı olarak kendimizi geliştiriyoruz. Sektörümüzün lider haber portalı olan haber siteniz, rekor kıran İKTİDAR SAVAŞLARI yazı dizisi ile THY’nin yakın geçmişinde yaşanan entrikaları sizlere sunarken, şimdi de KARA KUTU isimli video yayınları ile Airport TV ve ulusal yayın yapan diğer TV kanallarında yayınlanan röportajlarımı, arşivden çıkartarak izlemeyenler için tekrar yayınlamaya devam ediyoruz. Bu videoları izlediğinizde sektörün yakın geçmişinde yaşanan kaza ve kırımların nedenlerini daha net yorumlayabileceksiniz.

İlerleyen zamanlarda bu videolu yayınları, bugüne yönelik haberler ve görüşlerimiz olarak da izleyebilmeniz için çalışmalarımız devam ediyor.   

Mevcut düzende, bazı havayolu şirketleri, az ücret ödeyip çok iş yapabilmeyi sürdürebilmeyi istemelerinin yanı sıra kurallardan da mümkün mertebe kaçınmaya çalışıyor.

Havayolları firmalarının, gittikçe kötüleşen ekonomik koşullardan etkilenerek, kendilerini birçok konuda tasarrufa gitmek zorunda hissetmeleri, uçuş emniyet ve güvenliği açısından ne gibi etkiler yaratabileceğini irdelemek istedim.

Havayolu şirketlerini, topluma sorduğunda çok kazanıyor intibaını doğurmuş olsa da aslında karlılığı çok düşüktür. Bu sektörde, yakıt artışları, personel giderleri, uçak kiralarının yüksekliğinin yanı sıra uçak bakım ve arızaları yüksek giderler doğurmakta olduğunu net olarak söyleyebilirim. Tabii ki zaman zaman bu konuyu kendinize sormuşsunuzdur. Havayollarının düşük kar marjı ile çalışmaları yukarıda yazdığım olmazsa olmaz giderlerden tasarruf yapmaya zorlamaktadır. Tabii ki bu olmazsa olmaz giderlerden, yakıt, Uçak kira artışları, uçak bakımlarından tasarruf etmeye çalışılamayacağına göre kala kala personel giderleri ön plana çıkmakta.

Bence bu giderlerden en önemlisi ve tasarruf edilemeyecek en önemli gideri uçak bakımları olarak görmekteyim. Yerli ve yabancı medyada havacılık dalında uzmanlaşmış kadrolu çalışanların çok az olması, bazı kazaların oluşumu ve nedenleri hakkında yalan yanlış bilgiler sunduğunu görmekteyiz. Medya şirketleri, her hangi bir kaza veya kırımı okurlarına çok hızlı verebilmek adına, uzmanlaşmış kadrolarının olmaması nedeniyle kimi bulursa onu TV lere çıkartarak izleyicilerine yalan yanlış bilgiler sunmaya devam etmekteler.

Yerli ve yabancı medyanın; kazaların oluşumu ve nedenleri hakkında verdiği yalan, yanlış bilgiler sonucunda; yolcular hava yolculuğunun güvenirliliğini tartışmaya, uçakların tip ve modeline göre değerlendirmeye başladılar.  

Medyadaki bu bilgisizlik, bir dolu youtuber ve havacılık haber siteleri, Kazaların oluşumunu; bazıları insan kaynaklı, bazıları ise uçağın tipine ve kaç senelik olduğuna bağlıyor, bazıları da sanki hayatlarında herhangi bir uçak bakımı görmüş gibi, suçlamayı ya pilot ya da bakımların yetersizliğine getiriyorlar.

Her geçen gün artış kaydeden bu bilgi kirliliği nedeniyle öncelikle bakım konusunu masaya yatırmak istedim.  

Yapımcı firmalar, uçaklarını; her türlü arızaya, hava koşullarına dayanıklı, çok duyarlı elektronik sistemlerle donatmıştır. Uçaklarını, uluslararası denetim örgütleri gözetiminde imal ederler ve bu uçakları da ilgili şirketlere pazarlamadan önce, uluslararası denetim mekanizmalarının kontrolünde yaşanma olasılığı çok az olan durumlara karşı testler uygularlar.

Yapımcı firmalar, bunların yanı sıra, imal ettikleri uçakların bakım periyodlarını belirler ve hangi tip uçak satarlarsa satsınlar, kendilerinden uçak alan havacılık firmalarına, bakım koşullarını, her bir bakım sırasına göre nelerin yapılması gerektiğini, bakım kitaplarını, arıza durumunda hangi sıralama içerisinde nerelere bakılması gerektiğini ve arızanın “nasıl giderileceğine” kadar, ilgili kitapları yayınlar ve o şirketlerin uygulamalarını kontrol altında tutarlar.

Havayolları ise bu dokümanlara dayanarak kendi uçak tiplerine göre bakım programlarını hazırlar, kendi havacılık otoritelerine onaylatarak uygulamaya başlarlar

İlerleyen zaman içinde üreticinin gözünden kaçan ve satış yapılan firmalardan gelen bilgiler ve şikâyetler doğrultusunda, sorun yaratan sistem ve komponentler için, havayollarının ilgili mühendisleri çalışmalar yapar ve buldukları çözümü, firmalara SB uygulamaları olarak sunar ve uygulanmasını mecbur tutmalarının yanı sıra, tüm müşterilerine her zaman teknik destek sağlayarak uçaklarının güvenilirliğinin devamlılığını sağlarlar.

Uçakların, havayollarındaki uçuş yaşamlarında oluşan olumsuzluklar, hem yapımcıya hem de sivil havacılık otoritelerine bilgi olarak devamlı akar. Özellikle yapımcıların bağlı olduğu otoriteler (FAA-EASA), bu bilgileri değerlendirerek, olası uçuş emniyetini zedeleyici olguların önceden önlenmesi için uygulanması zorunlu (emir) olan AD (Airworthiness Directives)’leri yayımlarlar

Her işletici bu AD’leri izlemekten ve uygulama sırası gelenleri ilgili uçağa tatbik etmekten birinci derecede sorumludur.

Buraya kadar çok iyi işleyen bu çark, neden bozulur ve neden istenmeyen olaylarla karşılaşılır? derseniz, bu konunun çok uzun ve çetrefilli bir konu olduğunu, bu işin mutfağından çıkmış biri olarak öncelikle söyleyebilirim.

Yapım aşamasından çok iyi durumda çıkmış bu uçakların, bakım kuruluşlarının, yetkili ve uzmanlaşmış teknik kadroların uğraşıları ile yıllarca ilk imal edildikleri güvenilirlikte uçuş yapabilmeleri olanaklı iken, yanlış bakım kuruluşu ya da yeteri yetkinlikte olmayan teknik kadrolarla zafiyete uğramakta olduğu da bir gerçek olarak karsımıza çıkıyor.

Bakım kuruluşlarındaki bu yapılanma, yetişmiş elemanların bilgi, deneyim ve becerisi kadar, ülkenin denetim mekanizmasının da sistem içinde yoğrulmuş olması zorunlu olmalıdır. ( ülkemizde bu konu tartışmaya açık)

Denetim mekanizmasının, güçlü bir denetim sağlayabilmesi, bakım veya havayolu şirketlerinin, daha fazla kar etme hırsı ile bakımdan tasarruf etmelerini sıfıra indirebilecektir.

Gözlemlediğim kadarı ile mevcut havayollarımız, pandemi döneminde bile bakımlarını aksatmadan sürdürmüşlerdir. Pandemi dönemi olmasına rağmen seferlerin eskiye göre daha az olmasının bile bakım periyodlarını etkilememiş olduğunu düşünüyorum.

Tabii ki bu çok ama çok önemli konu şirketlerin ve denetim mekanizmasının kadrolarında ki deneyimli ve bilgili kadrolar eşliğinde yapılmış olmalı diye düşünüyorum.

Her havayolunun en önem vermeleri gereken konuların başında gelen, teknik departmanlar ve bu departmanlarda, teknik işlemleri yapan çalışanlarının önemini, verdikleri özverili uğraşları, yukarıda anlattığım gerçekler doğrultusunda söylemeye bile gerek duymamaktayım.

Yukarıda anlattığım gibi onlar karda kıyamet de, gece ve gündüzde ve görüldüğü üzere pandemi döneminin her aşaması ve her gününde çalıştılar ve çalışacaklarda… THY işvereninin bu özverili çalışmaları, mutlaka değerlendireceklerine inanmak istiyorum.

Bu gerçekler ışığında umar ve dilerim ki, pandemi dönemi sonlandığında, havayolu şirketlerinin işverenleri ve şimdiye kadar varlıkları ile yokluklarını pek hissedemediğim sendikalarında bu özverili çalışmaları değerlendireceklerdir diye düşünüyorum.

NOT/ Yeni açılması planlanan havacılık ve uzay bilimleri fakültesini gerek zamanlama gerekse öğretim kadrosunun bilgi, deneyiminin yetersiz olma ihtimali açısından gereksiz bulmaktayım. Son zamanlarda ülkemizde “Var mı? Var” Mantığı çerçevesinde, gerekli veya gereksiz olup olmadığı düşünülmeden kurulması planlanan fakültelerdeki, istihdam odaklı sorunlara çözüm bulunmadan açılması faydadan çok zarar getirecektir.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

14 Yorum

  1. 3 sene önce

    Sefa Bey merhaba, yayınladığınız eski videolarınızın bir bölümü seyrettim, bir moderator olarak gayet iyisiniz yani.Youtube’ da bir kanal açsanız ve benzeri videolar yapsanız emin olun çok tutulur ..

    Cevapla
    • Yönetici 3 sene önce

      Çok teşekkürler. Bu yaştan sonra bu tür işlere girmek ve de haber portalı yönetmek,yazmak,cizmek in yanı sıra birde o işe girersem çok zorlanırım. Önemli olaylarda bazen youtube yi kullanabilirim tabiki. Şimdiki nesil bu işi para kazanma amaçlı yapıyor. Benim böyle bir sorunumda olmayınca keyfe keder yazıp çiziyorum. Aslında medeni cesaretim çok fazla gelişmiş. Ağzıma geleni söylüyorum. Bu yapımı eksi olarak görüyorum. Ancak bu benim beğenmediğim yapım sayesinde Teknik AŞ çalışanları inanılmaz haklar elde etmişler ve bu hak ettiklerini almaları beni onlardan daha çok mutlu etmişti. zevk almasam yapılacak iş değil bunlar:) SEFA İNAN

      Cevapla
  2. 3 sene önce

    sefa abi bence bu yönetim öyle halden malden anlayan bir yönetim değil. grev yapıp hakkını arayabilecek bir teknisyen kitlesi de yok. o yüzden bu şirkette değişim falan imkansız. benim tek umudum sıradaki genel seçimler. eğer iktidar değişirse torpille gelen bu tayfanın arkasına boş yağ kutuları takılıp yol verilir. gelenler bunlardan iyi mi olur? bence kimse bunlardan kötü olamaz.

    Cevapla
  3. 3 sene önce

    Yazınızda teknik kadro ile ilgili fikirlerinizden dolayı tebrik ederim. Ülkemizde üniveŕsitelerde havacılık eğitimi EASA veya SHY lisanslı teknik personel tarafından verilmeli , akademik personel mühendis kaynaklı olduklarından havacılık sektöründen bir haber olup EASA ve SHY 145, Part M , Hava Taksi ve Hava Yolu şirketlerinde çalışmadıklarında gereksiz bilgilerle gençlerin beyni dolduruluyor. İyi çalışmalar.

    Cevapla
  4. Yahu personelinle gecineceksen Sefa beyden bir gorus bir fikir almak istemez misin ? Kesin Sefa abiyi yazlikci ayyas bunak goruyor bunlar. Yoksa isine mi gelmiyor yonetimin ?Adam yuruyen thy teknik tarihi.Akil “ne cok uctuk hurray “ seviyesinde.

    Cevapla
  5. 3 sene önce

    Bu ne ya, nasıl bir yere düştük. Verin tazminatımızı bitsin bu iş.Yeter artık

    Cevapla
  6. 3 sene önce

    Bizi kendi içimizde ki yalakalar bitirdi.

    Cevapla
  7. 3 sene önce

    Enflasyonu alınca akılları başlarına gelecek merak etme günde 12 saat işte geçince anlayacaklar ama 3 yıl enflasyona imza atacakları için çok sürünecekler

    Cevapla
  8. 3 sene önce

    Yüzde otuz kesintiden sonra bay 1 personeli iyi yardırıyordu şimdi ödül olarak haftanın 6 günü gece 4:30 da uyanıp 4 saat git gel trafik falan daha da güzel olacak eminim yeni evinde kesin sendika da sürekli iletişim halindedir zaten çalışanın sorunları ile ondan da kuşkumuz yok yeni tiste yüzde 5 enflasyon olur gibi e teknisyenler daha da şevk ile çalışır artık kuşkumuz yok aferin aslanlar size siz hakediyorsunuz.

    Cevapla
  9. 3 sene önce

    İçim şişti. Hayat bitse de ölsek yeter. Kriz var ama faturası tamamen çalışana. Sesini çıkarsan burnundan gelir. Ne biçim hayat.

    Cevapla
  10. 3 sene önce

    ya arkadaşlar hala onur air uçacak diyenler var. adamları 1.5 yıldır uçmuyor. yaz geldi geçiyor. onur çoktan iflas etti bence. uçaklara büyük ihtimal icra falan geldi. iyi de oldu. ülkedeki first officer ları sömüren ikinci kurumdu. bitti gitti. kokpitte çay sigara partisi yapanlarda artık açık havada rahatça içebilir.

    Cevapla
  11. 3 sene önce

    Sefa bey güzel dileklerin için teşekkürler. En azından sen tekniğin pandemi dönemi veya normal dönem hiç fark etmeksizin mesai harcadığını biliyorsun. Birde işveren ve sanduka bu gerçeği bilebilse

    Cevapla
  12. Eline sağlık abi. Teknik bilgilerin eşliğinde güzel bir makale olmuş.

    Cevapla
  13. 3 sene önce

    Onur Air ne olucak Sefa Abi?

    Cevapla