Pegasus, Smartwings’ı neden satın aldı? HERKES UÇAĞA BİNEBİLİYOR MU?

Pegasus, Smartwings’ı neden satın aldı? HERKES UÇAĞA BİNEBİLİYOR MU?

Bundan bir ay kadar önce, takvimler 10 Kasım’ı gösterdiğinde Pegasus Havayolları gelenek haline getirdiği ‘Atatürk’ü her yıl farklı bir şehirde anma’ töreni için Çanakkale’yi seçmişti. Bu seyahate Pegasus’un Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nane ve CEO Güliz Öztürk başta olmak üzere üst düzey tüm yöneticileri katılmıştı. Çanakkale Tarihi Alandaki anma törenlerine aralarında Türk basınının gözde ekonomi yazarları da olmak üzere 50’yi aşkın gazeteci katılmış, her fırsatta yöneticilerden Pegasus hakkında bilgiler almaya çalışmışlardı. En çok da yeni uçak siparişleri sorulmuş, hangarlarla ilgili ayrıntılı bilgiler alınmış ve yazılmıştı. Hani bazı gazeteciler vardır ya, öküz altında buzağı arar misali, hiç kimse Pegasus’un bir ortak almasını, başka bir şirkete ortak olmasını veya satın alması gibi bir konuyu sormamış, onlar da böyle bir bilgi vermemişti.

Akşam yemeğinde masalara dağılan Pegasus yöneticileri hiç kimseye farklı bir bilgi vermemiş ve seyahat bitmişti.

Ta ki, bir ay sonra 8 Aralık sabahında Pegasus Kurumsal İlişkiler Bölümü gazetelere bomba gibi bir açıklama gönderene kadar. Pegusus açıklaması “Çek Hava Yolları ve

iştiraki Smartwings’i satın almak üzere anlaşma imzaladı” diye başlıyordu. (Smartwings, Çekya’nın en büyük hava yolu şirketi olup, Smartwings Group’un bir üyesidir. Grup bünyesinde Smartwings Poland, Smartwings Slovakia ve Smartwings Hungary şirketleri yer almaktadır. Şirket, IATA üyesidir ve IOSA güvenlik sertifikasına sahiptir.)

Buna neden ihtiyaç duyuldu, niçin bir Avrupalı şirket satın alındığını aslında anlamamız lazımdı. Pegasus Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tevfik Nane geçen ay katıldığı bir toplantıda havacılığın en büyük sorunlarından birinin de slot sıkıntısı olduğunu ısrarla belirterek “Avrupa bize slot vermiyor” diye bazı ülkelere ismen sitem etmişti.

Bu konuyu 30 Kasım’da “Bu kadar uçağa nasıl slot buluruz”

Bu kadar uçağa nasıl slot buluruz? Çin’in İstanbul Başkonsolosu öneriyor “Çince bilen rehber sayısı arttırılmalı”

başlıklı yazımda dile getirmiştim. Havacılıkta çok önemli olan slot hakkı konusunda dersini iyi çalışan Pegasus yönetimi bir yandan slot hakkı alabilmek için mekik dokurken, öte yandan da daha radikal bir çözüm yolu olarak Avrupalı bir şirketi satın alarak yeni slotlara sahip olma yoluna gitti. Buna satın almaya bir taşla birkaç kuş varmak diyebiliriz. (Pegasus, buna benzer bir operasyonu İzmir merkezli İzmir Havacılık A.Ş’yı (İzAir) hisselerini alarak slot elde etmişti.)

Pegasus, LOT- Polish Airlines’in 30 milyon euroluk teklifine karşılık son anda 10 milyon Euro fazla vererek her iki şirketin borçlarını da kapsayacak 154 milyon Euro’luk bu satın almayla (42 uçaklık bir filo ve borçlar bu fiyata nasıl alındı bu da ayrı bir konudur) ilk olarak uluslararası büyüme hedeflerinde önemli bir adım atmayı ve bu stratejik yatırımla şirketin küresel ölçekte faaliyetlerini genişletmeyi amaçlamış. İkincisi de 14 ülkede 80 destinasyona uçan ve de filosunda 42 uçak (36 adet Boeing 737 800/900/MAX 8, 4 adet Airbus A220-300, 2 adet A320-200) bulunan bir şirketi bünyesine katmış oldu. Pegasus AB Topluluğu üyesi bir ülkenin havayolu olmadığı için şirketin ancak yüzde 49 hissesini doğrudan, geri kalan hisseyi de Hollanda’da da kurulan bir şirket üzerinden alacak.

Yeni pazarlar yaratan bu satın alma Pegasus’un Türkiye’deki konumunu daha güçlü hale getirmiş, borsa değeri artmıştır.

Pegasus, iki havayolunun deneyim ve kaynaklarını birleştirerek yolcularına daha geniş bir uçuş ağı ve ekonomik fiyatlarla güçlü bir yapı oluşturmayı hedeflediğini de

özellikle vurguluyor.

Pegasus CEO’su Güliz Öztürk haberi duyururken 14 uçaktan 127 uçağa çıkan dünyanın en verimli ve kârlı şirketi olduklarını gururla dile getirip şöyle diyordu “Şimdi, Çek Hava Yolları ve Smartwings’in 47 (!) uçaktan oluşan filosuyla güçlerimizi birleştirerek büyüme yolculuğumuzda yeni bir sayfa açıyoruz. Ancak tek amacımız ölçek büyütmek değil, aynı zamanda uçuş emniyeti, teknoloji, verimlilik ve misafir deneyimi odaklı, geleceğe hazır güçlü bir yapı oluşturmak. Bugün artık gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki Türkiye’de havacılık sektörünü “Biz başlatmadık, ama biz değiştirdik”. Şimdi büyüme yolculuğumuzun bir sonraki aşamasına geçmeye hazırız. Çek Hava Yolları ve Smartwings ile ortak bir vizyon oluştu: İki farklı marka, Smartwings ve Pegasus olarak kanatlarımızı dünyaya açmaya devam edeceğiz.” Tıpkı Türk Hava Yolları’nın Air Europa Havayolları’na yüzde 26 hisseyle ortak olması gibi, bu satın almaya da Türk şirketlerinde yabancı ortak bulunması geleneği yerini yabancı şirketlerin Türk sermayesi tarafından satın alınmasına evrilmiştir. Bu, bizim ve ülkemiz için gurur vesilesidir.

Mutlu yarınlar Türkiye’m.

Ordulu gaziler 51 yıl sonra Kıbrıs’a gitti

Belediye sayesinde uçağa binebildiler

Medya, haberi “Türkiye havalimanları yeni bir rekora daha imza attı” diyerek verdi. T.C Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü’nün verilerini açıklayınca gazeteler de bu haberi böyle dile getirdi..

Habere baktığımızda görüyoruz ki, İstanbul Havalimanı’nda Ocak-Kasım döneminde toplam 503 bin 777 uçak trafiği gerçekleşmiş ve toplam yolcu sayısı da 77 milyon 524

bin 963 imiş.

Aynı dönemde Sabiha Gökçen’i de 44 milyon 217 bin 405 yolcu kullanmış. On bir ayda ise tüm havalimanlarımız 229 milyon 700 bin 220 yolcu misafir etmiş. Sayın Bakan’a göre günlük ortalama yolcu sayısı 688 bin olmuş ve bu sayı da her gün yaklaşık dokuz adet Atatürk Olimpiyat Stadyumu dolusu yolcunun havayolunu tercih ettiği anlamına geliyormuş.

Türkiye’nin turizm merkezlerindeki havalimanlarında ise yılın ilk 11 ayında 60 milyon 626 bin 876 yolcuya hizmet verildiğini resmi rakamlar söylüyor.

Bu rakamlara bakarak 86 milyon Türk halkının her bir ferdinin sabah akşam, gece gündüz hiç durmaksızın uçağa bindiğini zannedenler olabilir. 227 milyon gibi bir rakama bakarak her bir bireyin yılda üç defa uçağa bindiğini de hesaplayabilirsiniz. Acaba gerçek bu mudur? Herkes uçağa binebiliyor mu? Ortada bir gerçek var ki, 227 milyon yolcunun önemli bir kısmını yabancılar oluşturmaktadır. Geriye kalan yerli yolcu sayısının ne kadar olduğunun ve bir defadan fazla uçak kullananların da bilinmesi gerekiyor.

HERKES UÇAĞA BİNEBİLİYOR MU?

Rakamlar yüksek, ama uçağa binmek için yeterli imkana sahip olmayan ve otobüse binenlerin sayısı da yüksek.

Siz bakmayın otobüs bilet fiyatları uçak bilet fiyatlarını geçti diye haber yapanlara. Kesinlikle öyle bir şey yok.

Türk halkının ezici bir çoğunluğu uçak yolculuğu yapmaktan çok uzaktadır. Bakın başka haber gerçeği söylüyor.

Ordu’nun Altınordu ilçesinde yaşayan gaziler uğruna savaş verdikleri Kuzey Kıbrıs’ı tekrar görebilmek için tam 51 yıl sonra belediye tarafından uçakla anlamlı bir seyahate götürüldü.

Altınordu Belediye Başkanı Ulaş Tepe verdiği sözü tutarak 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nın kahraman gazilerini yarım asır sonra uğruna savaş verdikleri o topraklara bir daha gitmesini ve orayı görmelerini sağladı.

Altınordu Belediye Başkanı Ulaş Tepe, Gülyalı Belediye Başkanlığı döneminde başlattığı ve büyük anlam taşıyan bir geleneği Altınordu’da da hayata geçirdi. Bu kapsamda Altınordu Belediyesi ile Kıbrıs Platformu iş birliğinde kentte yaşayan gaziler ve şehit ailelerinden oluşan 42 kişilik kafile, Ordu-Giresun (OGU) Havalimanı’ndan Kuzey Kıbrıs’a gitti.

Başkan Ulaş Tepe’nin başkanlık ettiği kafilede Kıbrıs Barış Harekâtına şehit olan Muhabere Astsubay Başçavuş Bayram Gümüş’ün ailesi de yer aldı. 8-11 Aralık günlerinde gerçekleşen ziyarette kafile, Dr. Fazıl Küçük Anıtı, Rauf Denktaş Anıtı, Çıkarma Plajı, Müze Gemi, Gazi Tank Anıtı, Atak Tepe, Keskinsırt, Karaoğlanoğlu ve Boğaz Şehitlikleri ile Muratağa–Sandallar–Atlılar Şehitlikleri, Komuta Karargâh Müzesi, Gazimağusa ve Kapalı Maraş’ı ziyaret etti.

Türkiye Muharip Gaziler Derneği Ordu Şubesi Başkanı Selami Türkmen, “52 yıl sonra ana vatandan yavru vatana giderek ziyarette bulunduk. Bu imkanı sağlayan Başkan’a

teşekkür ediyoruz. Sağolsun.“ diye konuştu.

İçlerinde belki de hayatında ilk kez uçağa binenlerin de olabileceği kafile mensuplarının böyle bir seyahati kendi imkanlarıyla gerçekleştirebilmesi çok zordu. Muhtemeldir ki ekonomik durumlarından ötürü birçoğu uçağa binemeyen gaziler böylece uçağa binmiş oldu. Sebep olanlar sağ olsun.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir