“Meziyetli işgüzarlar” yine iş başında; Kültürel Dönüşümle Kaderci Yaklaşım Terk Edilebilir…

“Meziyetli işgüzarlar” yine iş başında; Kültürel Dönüşümle Kaderci Yaklaşım Terk Edilebilir…

Değerli Okurlar,

“Meziyetli işgüzarlar” iş başında;

Havacılık sektörü dünyanın en prestijli ve nitelikli iş gücü sektörlerinden biridir. Bir kaptan ömrünü aldığı eğitimlerle, edindiği tecrübelerle sürekli gelişime ve işini en kusursuz biçimde icraya adar. Bu kadar ağır sorumlulukların olduğu bir mesleği 3-5 ahlaksızın yargıya taşınmış konularından dolayı hedef haline getirmek en büyük ahlaksızlıktır. Özel yazışmaların sosyal medyadan ifşası insanların aile hayatına darbe vurucu şüphe ve kaygıların sokulması sektöre en büyük ihanettir. 

Sizin yatak odalarınızı kurcalasalar, özel hayatınızdaki çarpıklıkları açıklasalar ne olurdu haliniz bir düşünün. Ama işte adamın ilgi alanı neyse bilgi kaynağı da aynı konulardan oluyor. Onuruyla havada namusuyla uçan kabin memurunu, mesleki sorumluluğu ve ahlakıyla herkese örnek olan kaptanları rahat bırakın. Siz kim onları töhmet altında bırakıp namussuzlukla, kaçakçılıkla, kanunsuzlukla suçlamak kim?

Türkiye’de Havacılık Sektöründe Geçmişten Günümüze İş Kazaları

Son yıllarda ülkemizde sivil havacılık sektörü, kaydettiği büyüme ile uluslararası alanda dikkat çekici bir aktör haline geldi. Ancak bu hızlı gelişim iş sağlığı ve güvenliği (İSG) konularında önemli riskleri ve sorumlulukları arttırdı. Havacılık sektörü doğası gereği zaten yüksek riskli bir alan olması nedeniyle yer hizmetlerinden, uçak bakımına kadar geniş bir operasyonel alanda ve çeşitli yelpazelerde iş kazalarına sahne olabiliyor. Bu hafta yakın zamanda ölümlü iş kazaları yaşandığı için ülkemizdeki havacılık sektöründe iş kazalarını istatistiksel verilerle ele alarak, sektörde zamanında çalışan bir akademisyen olarak görüşlerimi sizlerle paylaşmak istedim.

İş Kazalarına Dair İstatistiksel Veriler

Türkiye’de havacılık sektörüne özgü iş kazası istatistikleri, genel iş kazası verileri içinde sınırlı kalıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) 2019 verilerine göre, Türkiye genelinde kayıt altına alınan toplam 423.551 iş kazasının maalesef 1.147’si ölümle sonuçlanmıştır. Ancak havacılık sektöründeki spesifik veriler daha az detay içermektedir. Örneğin 2012-2017 yılları arasında İngiltere’de havacılık sektöründe meydana gelen ölümcül yaralanmaların yaklaşık yarısının yüksekten düşme kaynaklı olduğu belirtilirken, Türkiye’ye dair benzer bir istatistiksel derinlik bulmak çok zor. Yine de mevcut kaynaklara göre havacılık sektöründeki iş kazalarının özellikle uçak bakım süreçlerinde, bagaj taşıma işlemlerinde ve yer hizmetlerinde yoğunlaştığını görüyoruz.

Havacılık sektöründe iş kazalarının büyük bir kısmının insan faktörlerinden kaynaklandığı herkes tarafından biliniyor. Araştırmalar uçak kazalarının %70-80’inin insan hatalarına bağlı gerçekleştiğini ortaya koyarken, bu oran iş kazaları için de benzer bir tablo çiziyor. Örneğin, uçak bakım teknisyenlerinin maruz kaldığı zaman baskısı ve iş yükü, hata yapma olasılığını artırıyor. Baskı altında çalışma psikolojisinin verdiği ağır yük, tecrübe körlüğü gibi faktörlerde bu oranları fazlasıyla etkiliyor. 

Ayrıca bagaj taşıma süreçlerinde ergonomik olmayan çalışma koşulları sırt ve omuz yaralanmalarına neden oluyor. Türkiye’de 2021 yılı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) raporuna göre 558 uçak ve 56 havalimanında faaliyet gösteren sektör, yüksek iş hacmiyle bu yüksek riskleri daha çok barındırıyor. Günümüzde askeri ve sivil havacılık toplamına bakıldığında; 1100, 1200 civarında uçak olduğu ortaya çıkıyor.

Askeri Uçaklar: Yaklaşık 537 uçak (243 F-16, 48 F-4E, İHA’lar ve diğerleri). 

Sivil Uçaklar: Tahmini 600-650 uçak (THY, Pegasus, SunExpress, Corendon ve diğerleri). 

Toplam Uçak: Yaklaşık 1100-1200 uçak (askeri ve sivil toplam)

Peki ne yapmalıyız?

Havacılık sektöründeki iş kazalarının temel nedenleri arasında yetersiz eğitim, aşırı zaman baskısı, ergonomik olmayan çalışma koşulları ve emniyet kültürünün zayıf olması en temel nedenler olarak görülüyor. Bu sorunları çözmeye yönelik yapılabilecekler düşünüldüğünde en başta eğitim konusu ile farkındalığın arttırılması gereği ortaya çıkıyor.

Eğitim ve Sertifikasyon Güçlendirilebilir;

Havacılık sektöründe çalışan tüm personelin, özellikle yer hizmetleri ve bakım teknisyenlerinin, düzenli ve kapsamlı İSG eğitimlerinden geçmesi kritik bir önem taşıyor. Şu anda Türkiye’de İSG eğitimlerinin genellikle teorik düzeyde kalması ve uygulamalı eğitimlerin yetersiz olması bence bu alanda en büyük eksiklerimizden biri. Sanal gerçeklik (VR) teknolojisiyle desteklenen simülasyon tabanlı eğitimlerle, çalışanların riskli senaryolara hazırlanarak karşılaşabilecekleri sorunlara karşı bilinçli bir yaklaşım sergilemeleri sağlanabilir. Örneğin, yüksekten düşme veya bagaj taşıma sırasında oluşabilecek kazalar, VR ortamında simüle edilerek çalışanların bilinç düzeyi artırılabilir. Bakım esnasında gözden kaçırılan bir detayın ne kadar ağır bedeller ödetebileceği geniş bir çerçevede her alana göre hazırlanarak sunulabilir.

İnsan Faktörlerinin daha sağlıklı bir yönetimle hata payı azaltılabilir;

İnsan hatalarını azaltmak için uçuş ekibi kaynak yönetimi (CRM) benzeri bir yaklaşım, yer hizmetleri ve bakım personeli için uyarlanmalı. CRM, pilotlar için iletişim, koordinasyon ve stres yönetimini geliştirmişken, benzer bir sistem teknisyenler ve yer personeli için de uygulanabilir. Örneğin, bakım süreçlerinde teknisyenlerin iş yükünü dengelemek için daha iyi planlama yapılmalı ve zaman baskısı azaltılmalıdır. Ayrıca yapay zekâ ile iş güvenliği ve kaza önleme sistemleri kuran firmalardan yola çıkılarak havacılık sektörüne de uygun kodlarla yeni bir sistem uyarlanabilir.

Ergonomik iyileştirmeler yapılabilir;

Bagaj taşıma ve uçak bakım süreçlerinde ergonomik riskler başlı başına ciddi bir sorun. Örneğin, bagajların çok yüksek veya alçak seviyelerde taşınması, sırt ve omuz yaralanmalarına neden oluyor. Bu tür riskleri azaltmak için mekanik taşıma ekipmanlarının kullanımı arttırılarak, iş süreçlerini ergonomik standartlara göre yeniden tasarlamak mümkün. Dünyada bu yöntemin daha profesyonel otomasyon sistemlerle yürütüldüğü biliniyor. Bence bu teknolojinin havacılık alanında böylesi büyüyen bir ülkede eksikliği en büyük kusurlularımızdan birisi.

Emniyet Yönetim Sistemlerinin (SMS) Güçlendirilmesi Gerekiyor;

Havacılık işletmelerinde SMS uygulamaları zorunlu hale getirilmiş olsa da denetim ve uygulama eksiklikleri birçok yerde devam ediyor. SMS’nin etkinliğini artırmak için bağımsız denetim mekanizmaları kurularak, kazaların kök neden analizleri daha şeffaf ve objektif biçimde ele alınarak raporlanmalıdır. Örneğin, kaza incelemelerinde toksikolojik analizlerin yapılması için özerk bir kaza inceleme kurulu oluşturulabilir. Bunların uluslararası örneklerdeki gibi bağımsız kurullara sektörün dernek ve çalışan temsilcilerini de dahil ederek, daha etkin bir iş birliği kurulabilir.

Kültürel Dönüşümle Kaderci Yaklaşımın Terk Edilmesi Gerekir;

Türkiye’de iş kazalarına yönelik kaderci bir yaklaşım, alınacak önlemlerin etkinliğini azaltır. Havacılık sektöründe bu yaklaşımın kırılması için, yöneticilerden çalışanlara kadar tüm paydaşların emniyet kültürüne yönelik farkındalığı artırılmalıdır. Bu düzenli bilinçlendirme kampanyaları ve liderlik eğitimleriyle sağlanabilir. İş yerlerinde sosyal ve psikolojik destek veren masaların olması, insan faktörü açısından size gözden kaçırdığınız bazı önemli veriler verebilir. Bu bilgilerle her türlü riskin dikkate alınarak, sürekli uyarılarla hatırlatıldığı bir çalışma ortamı hazırlanabilir. 

Sonuç Olarak;

Türkiye’nin havacılık sektörü, ekonomik ve sosyal kalkınma açısından büyük bir potansiyele sahip olup, bu potansiyelin sürdürülebilir olması iş sağlığı ve güvenliği konusundaki eksikliklerin giderilmesine bağlıdır. İstatistikler insan faktörlerinin ve ergonomik risklerin iş kazalarında önemli bir rol oynadığını gösteriyor. Bu nedenle eğitim, teknoloji kullanımı, ergonomik iyileştirmeler ve güçlü bir emniyet kültürü, kazaları önlemede kilit rol oynayacaktır. Havacılık sektöründe “istikbal göklerdedir” vizyonunu benimseyen Türkiye, bu vizyonu güvenli bir çalışma ortamıyla desteklemelidir. İş kazalarının önlenmesi için hepimizin işini ve yaşamamızı önemseyen, belirlenmiş kurallara eksiksizce riayet eden bir anlayışı hâkim kılmamızla mümkün olur.

Hepinize mutlu, sağlıklı ve başarılı bir hafta dilerim…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir