İkramiye Konuşulurken Logbook Engelleniyor. Pilotlara Sigorta Var, Teknisyenlere Yok: Bu Ayrımcılık Daha Ne Kadar Sürecek?

İkramiye Konuşulurken Logbook Engelleniyor. Pilotlara Sigorta Var, Teknisyenlere Yok: Bu Ayrımcılık Daha Ne Kadar Sürecek?

Değerli Okurlar, 

Geleceğe Uçuş 19 Mayıs’ın Kanatlarında

19 Mayıs 1919 bir milletin küllerinden doğuşunun, özgürlüğe ve bağımsızlığa atılan ilk adımın simgesidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışıyla başlayan bu büyük yolculuk, gençliğe olan güvenin en anlamlı ifadesidir.

Havacılık tıpkı o günkü ruh gibi, cesaret, vizyon ve kararlılık ister. Bu nedenle 19 Mayıs aynı zamanda geleceği inşa etmek için bir ilham kaynağıdır. Tıpkı gökyüzüne uzanan bir uçağın rotası gibi milletimizin rotası da gençliğin inancı ve azmiyle çizilir.

Bugün havalimanlarında görev yapan, gökyüzünü arşınlayan her genç çalışan her bir birey, 19 Mayıs’ta atılan o ilk adımın devamıdır. Atatürk’ün “Bütün ümidim gençliktedir” sözü bizim için sorumluluktur.

Gökyüzüne umutla bakan tüm gençlerimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun.

Havacılık sektörü gökyüzünde uçarken, yer personelinin sessiz çığlığı yerde yankılanıyor. Son aylarda teknik personel tarafında yaşanan istifa dalgası artık münferit bir mesele olmaktan çıkmış durumda; bu tablo adeta kurumsal bir çöküşün ayak seslerini taşıyor. Ne yazık ki yöneticilerin bu krize yaklaşımı, yangını söndürmekten çok alevleri harlamak yönünde. Umut veren bir adım, yapıcı bir diyalog arayışı yok. Bazı yöneticiler personelin en temel hakkı olan logbook belgesini vermemeyi dahi bir çözüm sanacak kadar çalışan gerçekliğinden uzak düşmüş durumda.

Geçtiğimiz haftaki yazıma gelen yorumlarda bu konunun yargıya taşınabileceğinden bahsediliyor. Bu artık bireysel bir mağduriyetin ötesinde, teknik camiaya yapılmış ciddi bir haksızlıktır. Düşünelim: Hangi sektörde, hangi kurumda, bir çalışanın mesleki geleceğine dair hayati bir belge bu kadar keyfi şekilde engellenebilir?

Sadece son bir yıl içerisinde hat bakım ekiplerinden %8 ila %10 oranında yetkili personel istifa etti. Çalışanlar sistemin onları görmesini, duyup anlamasını bekliyor; ancak karşılaştıkları tablo her geçen gün daha da kararıyor. Önce jump seat hakkı ellerinden alındı, ardından yaz dönemindeki yıllık izinler bile tartışmalı hale geldi. Sürekli geri giden bir personel politikasıyla ileriye nasıl bakılabilir?

Yönetim çalışanlarını hâlâ yalnızca bir “maliyet kalemi” gibi görme eğiliminde. Bu bakış açısı ne motivasyon bırakır ne sadakat. Dahası kurumun kendi geleceğini de doğrudan tehdit eder. Kurumsal sadakat, saygı ve karşılıklı güvenle beslenir; tehditle, keyfilikle değil.

Geçtiğimiz haftaki yazıma gelen bir başka yorum ise oldukça çarpıcıydı: “Tolga Bey, logbook meselesini bir siyasetçiye ya da gazeteciye ulaştırmak birkaç dakikalık iş. Babanızdan kalan mirası sürdürmek en doğrusu.” Bu sözler acı ama gerçek. Ne yazık ki şirkette çoğu kişi kendi önceliğini ön plana almış durumda. Denetleyen yok, hesap soran yok. Herkesin gündemi başka; belki de şu an en çok konuşulan konu, Kurban Bayramı’nda ikramiye verilip verilmeyeceği.

“İştirak” denilerek motive edilmeye çalışılan çalışanlara %10 zam yapıldı; yapılan zam büyük şehirlerde yalnızca ev kirasına denk geliyor. Sendika yok, toplu ses yok. Bayram ikramiyesi hâlâ netleşmedi. Yıl sonu kâr payı ise bir maaşla geçiştirildi; o da eksik günlerden kesilerek ödendi. İş taleplerinde hızla ilerleyen sistem, maaş ve haklara gelince frene basıyor.

Logbook gibi temel bir belgenin verilmemesi bireysel bir sorun değil; sektör genelinde derinleşen bir kalite erozyonunun göstergesidir. Yıldırılan çalışan üretken olamaz, kötü motivasyon kötü sonuçlar doğurur. Bu kadar net.

Ayrıca önemli bir eşitsizlik de hâlâ çözüm bekliyor: Havacılıkta üç meslek grubu lisansla çalışıyor. Pilotlar, hava trafik kontrolörleri ve uçak bakım teknisyenleri. Pilotlar için lisans sigortası var; peki ya teknisyenler? Bu ayrımcılığın artık son bulması gerekiyor. Tüm paydaşların bir araya geldiği, ayrımcılığın değil mesleki bütünlüğün esas alındığı çözümler üretilerek kurumsal bir sorumluluk yerine getirilmeli.

Tüm bu sorunların gölgesinde, “ithal teknisyen” projesi gibi girişimler ise çalışanların güvenini yerle bir etti. Yapılan uygulama sadece pratikte değil, duygusal olarak da bir kırılma yarattı. Çalışanlar artık umut değil, yön tayin ediyor. Ve bu yön çoğunlukla istifa istikametine doğru. Bu sadece bir kariyer değişimi değil; sektörden yükselen bir alarm sinyali, bir kalp atışı bozukluğudur.

Havacılık sektörü yalnızca gökyüzüne değil, insan haklarına da yükselebilmelidir. İnsan kaynağını yıpratarak yol alınamaz. Artık yönetimlerin “gidenin yerine biri gelir” anlayışını terk etme vakti çoktan geldi. Aksi hâlde kalkışa değil, inişe geçen bir sektörle karşı karşıya kalmamız an meselesidir.

Hepinize mutlu, sağlıklı ve iyi bir hafta dilerim…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Öne Çıkan Yorumlar

  1. 1 ay önce

    Hem hat bakım hem base bakımda müdürler tarafından inanılmaz mobbing yapılıyor.Prosedüre göre iş yapanlar yokuşçu ilan ediliyor.Bunun çözümü EASA ya şikayet etmekten geçiyor.Yoksa bu yönetici grubu bir felakate yol açıcak.

  2. 1 ay önce

    Teknisyenlere Yapılan Haksızlıklar: Sessiz Çığlığın Anatomisi

    Maalesef teknisyenlere yönelik haksızlıkların boyutu ne yazık ki tam anlamıyla dile getirilemiyor. Bu durum, sağda solda birbirinden kopuk, dağınık serzenişlerle sınırlı kalıyor ve ciddi bir yankı uyandıramıyor. Oysa tablo gerçekten çok vahim. Haksızlık o kadar çok boyutlu ve sistematik ki, artık bütüncül bir bakışla ele alınıp açıkça ortaya konulması gerekiyor.

    Öncelikle THY AO ve Teknik bünyesinde, havacılığın üç temel ayağı olan kokpit, kabin ve teknik personel arasındaki adaletsizlik göze çarpıyor. Havacılığın sürdürülebilirliği açısından bakıldığında, teknik personelin konumu kabin personelinden çok daha öncelikli olmasına rağmen, haklar ve değer görme açısından durum tam tersine dönmüş durumda. Kabin memurlarına, sanki çok zor bulunan ya da yetiştirilmesi imkânsız kişiler gibi ayrıcalıklı davranılırken; teknisyenlik değersizleştiriliyor, kısa sürede yetişen sıradan bir iş gibi lanse ediliyor.

    Oysa gerçek durum çok farklı: Bugün teknisyenlik, piyasada hızla istihdam edilen ve ciddi talep gören bir meslek haline gelmiş durumda. İstifa eden teknisyenler sektörde hemen iş bulabilirken, kabin memurları için THY’nin dışına çıktıklarında benzer imkanları bulmak neredeyse imkânsız.

    Kokpit ile teknik personel arasındaki adaletsizlik de ayrı bir boyut. Pilotlar, teknisyenlerin 3 ila 5 katı maaş alıyor, ancak daha az vergi ödüyorlar. Üstelik, sanki uçakları kendi elleriyle imal ediyormuşçasına yüceltilirken, teknisyenler vasıfsız işçi muamelesi görüyor. Bu farklılığın göstergesi olarak yemek salonları, kullanılan servis araçları, soyunma dolapları gibi birçok örnek sıralanabilir. Liste uzayıp gider.

    Bir diğer çarpıcı örnek, mühendis-teknisyen kıyaslaması. Teknik ekip sahada uçaklara can verirken, masa başında evrak işi yapan birçok mühendisin, çok daha yüksek gelir ve özlük hakkına sahip olması tam anlamıyla çarpıklık. Bu mühendislerin birçoğu THY’den ayrıldığında dışarıda daha iyi şartlarda iş bulamazken, teknisyenler global pazarda aranan insanlar haline gelmiş durumda. Mühendislerin, teknisyenlerin vardiya kaynaklı fazla mesailerini maaşın parçasıymış gibi görüp kendilerini “daha az kazanıyor” gibi göstermeleri ise tam bir yanılsama. Eğer herkes 08:00–17:00 mesaiye göre kıyaslansa, teknisyenlerin ne kadar geri bırakıldığı apaçık ortaya çıkardı.

    Dahası var: Teknik personel ile memurlar arasındaki fark. Bu memur kadroları yılda kaç gün gerçekten çalışıyor? Kaç gün tatile çıkıyor? Basit işlerle yüksek maaşlara ulaşan, sürekli tatil teşvik e-postaları alan bir kesimden söz ediyoruz. Hava bozdu mu kar tatili. Tatilde olan yine onlar, çalışmaya çağrılan yine teknisyenler. Gerçek gelir kıyaslaması ise genellikle yanıltıcı yapılıyor. Senelik ortalamalara bakılmadan, vergi kesintileri hesaba katılmadan yapılan maaş karşılaştırmaları, teknisyenlerin gerçek durumunu gölgede bırakıyor.

    Tüm bu tablo, adeta birilerinin yıllar boyunca teknisyenleri her kesime karşı sistematik olarak dezavantajlı hale getirmek için özel çaba sarf ettiğini düşündürüyor. Avantajlı denilebilecek tek bir alan bile bırakılmamış gibi. Bu düşmanlık neden, kimden ve nasıl kaynaklanıyor? Bu kadar çok istifa yaşanırken bile nasıl bu kadar umursamaz kalınabiliyor?

    Bu soruların cevap bulması, teknisyenlerin gerçek hak ve değerinin anlaşılması adına artık bir zorunluluktur.

  3. 1 ay önce

    Bu şirkette insanları nasıl istifa ettiririz diye çalışan bir grup olduğunu düşünüyorum.Yaz geldi ailelerimiz ile tatil planı yaparken müdürlerimiz bizleri zoraki olarak Antalya ya gönderiyor.Ve ailelerimizi yanımızda götürmek kesinlikle yasak.En az 1 ay eşinizi çocuklarınızı unutun birşey olmaz diyorlar.Bu psikoloji ile uçaklara bakım yapıp CRS vermemiz bekleniyor.Akıl tutulmasından başka birşey değil bu yaptıkları.

34 Yorum

  1. 1 ay önce

    Her hafta aynı şeyleri yazmaktansa mevcut logbook sorununu muhalif bir gazeteciye ulaştırıp gündeme taşımanız kaç dakikanızı alır? Her pazar aynı şeyi yazmayın ve mirasın gereğinin devamı olarak bu konunun peşine düşün. Sendika, uted yok, sefa abinin mirası var.

  2. 1 ay önce

    Adada kalan arkadaslara basarilar. Uni sinavinda benden dusuk puan almis muhendislik bolumu okuyup burada millete laf atan muhendisleri poh pohlamaya devam.

  3. 1 ay önce

    kaçan kurtuluyor yazık gerçekten kalanlara Allah sabır versin

  4. 1 ay önce

    Teknisyen kıymetli kıymet veriliyor diyen zatı muhterem değer verilen adam maraba gibi tıklım tıklım ringlerle hangara taşınmaz çöpçü kıyafetinden hallice kıyafet layık görülmez sektörün dip maaşına çalışmaz serviscisinden tut yemekhanecisi takımhanecisi kalitecisi ofis memuru o bu önüne gelenden tabiri caiz ise racon yemek zorunda kalmaz en iyisi siz şu milletin hakkı olan easa logbookları verin sonra kendi ütopyanızda kalanlarla takılırsınız

  5. 1 ay önce

    Bu şirketten adam olmaz.

  6. 1 ay önce

    5 kişi Logbook meselesini detaylıca easa ya şikayet ettik 2 ay önce .
    Ya nasip .

  7. 1 ay önce

    Siz burada birbirinizi yerken kadem yöneticisi akpli kadın yönetim kuruluna girdi. Muhalif kardeşim uçağı gazlamaya devam mı?

  8. 1 ay önce

    Teknisyenlere Yapılan Haksızlıklar: Sessiz Çığlığın Anatomisi

    Maalesef teknisyenlere yönelik haksızlıkların boyutu ne yazık ki tam anlamıyla dile getirilemiyor. Bu durum, sağda solda birbirinden kopuk, dağınık serzenişlerle sınırlı kalıyor ve ciddi bir yankı uyandıramıyor. Oysa tablo gerçekten çok vahim. Haksızlık o kadar çok boyutlu ve sistematik ki, artık bütüncül bir bakışla ele alınıp açıkça ortaya konulması gerekiyor.

    Öncelikle THY AO ve Teknik bünyesinde, havacılığın üç temel ayağı olan kokpit, kabin ve teknik personel arasındaki adaletsizlik göze çarpıyor. Havacılığın sürdürülebilirliği açısından bakıldığında, teknik personelin konumu kabin personelinden çok daha öncelikli olmasına rağmen, haklar ve değer görme açısından durum tam tersine dönmüş durumda. Kabin memurlarına, sanki çok zor bulunan ya da yetiştirilmesi imkânsız kişiler gibi ayrıcalıklı davranılırken; teknisyenlik değersizleştiriliyor, kısa sürede yetişen sıradan bir iş gibi lanse ediliyor.

    Oysa gerçek durum çok farklı: Bugün teknisyenlik, piyasada hızla istihdam edilen ve ciddi talep gören bir meslek haline gelmiş durumda. İstifa eden teknisyenler sektörde hemen iş bulabilirken, kabin memurları için THY’nin dışına çıktıklarında benzer imkanları bulmak neredeyse imkânsız.

    Kokpit ile teknik personel arasındaki adaletsizlik de ayrı bir boyut. Pilotlar, teknisyenlerin 3 ila 5 katı maaş alıyor, ancak daha az vergi ödüyorlar. Üstelik, sanki uçakları kendi elleriyle imal ediyormuşçasına yüceltilirken, teknisyenler vasıfsız işçi muamelesi görüyor. Bu farklılığın göstergesi olarak yemek salonları, kullanılan servis araçları, soyunma dolapları gibi birçok örnek sıralanabilir. Liste uzayıp gider.

    Bir diğer çarpıcı örnek, mühendis-teknisyen kıyaslaması. Teknik ekip sahada uçaklara can verirken, masa başında evrak işi yapan birçok mühendisin, çok daha yüksek gelir ve özlük hakkına sahip olması tam anlamıyla çarpıklık. Bu mühendislerin birçoğu THY’den ayrıldığında dışarıda daha iyi şartlarda iş bulamazken, teknisyenler global pazarda aranan insanlar haline gelmiş durumda. Mühendislerin, teknisyenlerin vardiya kaynaklı fazla mesailerini maaşın parçasıymış gibi görüp kendilerini “daha az kazanıyor” gibi göstermeleri ise tam bir yanılsama. Eğer herkes 08:00–17:00 mesaiye göre kıyaslansa, teknisyenlerin ne kadar geri bırakıldığı apaçık ortaya çıkardı.

    Dahası var: Teknik personel ile memurlar arasındaki fark. Bu memur kadroları yılda kaç gün gerçekten çalışıyor? Kaç gün tatile çıkıyor? Basit işlerle yüksek maaşlara ulaşan, sürekli tatil teşvik e-postaları alan bir kesimden söz ediyoruz. Hava bozdu mu kar tatili. Tatilde olan yine onlar, çalışmaya çağrılan yine teknisyenler. Gerçek gelir kıyaslaması ise genellikle yanıltıcı yapılıyor. Senelik ortalamalara bakılmadan, vergi kesintileri hesaba katılmadan yapılan maaş karşılaştırmaları, teknisyenlerin gerçek durumunu gölgede bırakıyor.

    Tüm bu tablo, adeta birilerinin yıllar boyunca teknisyenleri her kesime karşı sistematik olarak dezavantajlı hale getirmek için özel çaba sarf ettiğini düşündürüyor. Avantajlı denilebilecek tek bir alan bile bırakılmamış gibi. Bu düşmanlık neden, kimden ve nasıl kaynaklanıyor? Bu kadar çok istifa yaşanırken bile nasıl bu kadar umursamaz kalınabiliyor?

    Bu soruların cevap bulması, teknisyenlerin gerçek hak ve değerinin anlaşılması adına artık bir zorunluluktur.

    • 1 ay önce

      Aslanım; AMM, SRM, EMM gibi üretici dokümanlarını kullanarak ne kadar ayrıcalıklı iş yapıyorsunuz. Hayret.

      Cevapla
      • 1 ay önce

        Sen o dökümanları kullanırsan bir cacık olmaz biz kullanırsak uçağa CRS vermiş oluruz çünkü sen hıyar bile değilsin.

      • 1 ay önce

        Hangarda abi bize de birşey gösterin diyen sistem,yapısal,güç sistemleri mühendislerinden biri değilsen ben de birşey bilmiyorum.

      • 1 ay önce

        anonım sen ne konusuyosun aslanlıyosun kaplanlıyosun burada bukadar dışsal etkenlerden etkılenmeden halen daha tüm teknısyenler var gucuyle amm ve dıger dokumanları referans alarak calısmaktadır kaynak sızın mabadınız degıldır

        Cevapla
    • 1 ay önce

      her şeyi özetleyen o yazı. tebrikler. Ayrıca masa başında e-mail mühendisliği yapanların da C/Sleri beğenmemesi, hayret etmesi.. Ne biliyim burası Teknik A.Ş.

    • 1 ay önce

      Yetkin lisansın varsa sen CRS ver o zaman uçaklara madem AMM SRM çok kolay..

  9. 1 ay önce

    Herkes durumdan şikayetçi ama birlik olup adam gibi tepki veren,verelim diyen yok. Burada şikayet etmekle hiçbir sorun çözülmez,sorunu onları yaratanlarla çözemezsiniz…

  10. 1 ay önce

    737_scuff plate
    320-2500_ inlet cna radome kargo seal
    320-1100g_ boss radome kargo seal
    330_ wire mesh pylon yakıt
    777_ pylon crack

    her şey bu kadar kolay arkadaşlar

  11. 1 ay önce

    Şirketin bakımdaki kalesi olan Hat bakımda son 7-8 senedir kötü giden yönetimsel süreç AHL-İGA geçişi ile birlikte çok daha hızlı bir şekilde bir çıkılmaza girilmesine yol açtı.Son yapılan tepeden inme torpilli ve tecrübesiz mühendislerin müdür/nöbetçi müdür olarak atanmaları da sonunda mumu dikti.Söz de nöbetçi müdür olan arkadaş daha hat bakım nedir burada ne iş yapılır onu dahi bilmiyor.İşte görün likayat nedir neden önemlidir.Son 1 senede istifa eden yetkili teknisyen sayısı total c/s sayısının %25 den fazla.Üstelik 10 sene ve üstü hat bakım tecrübesi olan arkadaşlarımız.İstifalar biter bu şirkette teknisyen bitmez diyen koltuklarında kahkalarla üst perdeden konuşan o sayın başkan ve müdürler şimdi çareyi easa logbook vermeyerek bulmuşlar.Sayın yöneticiler yaptığınız suç EASA regülasyonlarını hiçe sayıyorsunuz onlarca şikayet var EASA ya ,kişisel egolarınız yüzünden koskoca şirketin EASA yetkisi göz göre göre gidicek.Hat bakımda bu vardiya düzeni bu tempo bu maaş ve bu mobbing ile daha çok c/s kaybı olur.Buna biri çıkıp dur demez ise havacılık kuralları tarihte yazdığı gibi bu yöneticelere dur diyecektir.

  12. 1 ay önce

    Ben üstü kapalı yazıyım. İşin içindekiler anlar. Yolcusuyla uğraşan, sürekli kapıdan kapıya koşturan, ayakta durmaktan bacaklarında rahatsızlıklar oluşan, bel fıtığı olan bir kitleyiz biz. Yolcusu bizi azarlar küçümser, sürekli mesai ve bildirim yaparlar. Sürekli bir denetim mevcut. Hep korkutma üzerine. İşten çıkarılanlar efsanesi her zamanki gibi. Bir de bizi denetleyip, işin sahipleri var(!) sanırsın şirketi onlar kurdu. Gelirler senin kılıf kıyafetini de raporlar, uçaktaki her türlü olumsuzluğu da. Onlar alır 150 bin sen alırsın 45 bin. Hala da senin paranda gözü olur bunların. Şurada işi yapan belli ama nedense bunların altında olduğu için şirket sanki maraba gibi çalışırız. Onlar da denetler bizden 3 4 kat fazla para alır. Şimdi bu adil mi ?

    Cevapla
  13. 1 ay önce

    Şirketden hayırlısıyla bayram ikramiyesi bekliyoruz

  14. 1 ay önce

    Artık gidenler kalanlara, gidemedikleri için kalıyorlar gözüyle bakıyor

  15. 1 ay önce

    Son logbook çıkaranlardan biriyim kendimi şanslı hissediyorum bide lisansım da gelirse havalara uçacagim, böyle şey mi olur B2 lere B1 verme falan filan Inter Milan, bide jumpseat meselesi var, benden 4 yıl sonra girmiş hostesler iki sefer arka arkaya bindi gitti, 3. Seferde ancak binebildim, yetkili teknisyen olarak, bu durumda iş yerinde huzur olur mu hiç

  16. 1 ay önce

    Hayatında 1 kere olsun CRS vermemiş kişiler millete masal anlatıyor .

  17. 1 ay önce

    Bu şirkette insanları nasıl istifa ettiririz diye çalışan bir grup olduğunu düşünüyorum.Yaz geldi ailelerimiz ile tatil planı yaparken müdürlerimiz bizleri zoraki olarak Antalya ya gönderiyor.Ve ailelerimizi yanımızda götürmek kesinlikle yasak.En az 1 ay eşinizi çocuklarınızı unutun birşey olmaz diyorlar.Bu psikoloji ile uçaklara bakım yapıp CRS vermemiz bekleniyor.Akıl tutulmasından başka birşey değil bu yaptıkları.

  18. 1 ay önce

    Hem hat bakım hem base bakımda müdürler tarafından inanılmaz mobbing yapılıyor.Prosedüre göre iş yapanlar yokuşçu ilan ediliyor.Bunun çözümü EASA ya şikayet etmekten geçiyor.Yoksa bu yönetici grubu bir felakate yol açıcak.

  19. 1 ay önce

    Easa logbook verme işini sözlü olarak yapmışlar yazılı herhangi bir belge yok yakında easaya şikayet edilecekler farkında değiller unutmayın sizin görmediğiniz o uçaklarda herşey tekniğin elinden geçiyor easadan men yersiniz yetkiniz alınır ateşle oynamayın insanların geleceğine siz karar veremezsiniz madem öyle şartları çok iyileştirin millet tk ya gelmek için can atsın az sorunları geçiştirmek yerine kalıcı bir çözüm şunun o kadar yönetici ne işe yarıyor ilk başta vergiyi kaldırmakla başlayabilirsiniz

  20. 1 ay önce

    Kira ücretlerinin en kötü yüzde 48 zamlanacağı istanbulda teknık asde verilen bu zam bırakın kiranın artışını karşılamasını borç üstüne borç takıyoruz bu akıl bir işmi yaptığımız işle aldığımız maaş doğru orantılımı nasıl bir vicdan bunu kabul ediyor pandemide bize taktığınız yüzde 30u bize geri verin daha sonra diğer zamları konuşuruz

  21. 1 ay önce

    Yönetici grubu için yeterli gözüken şeylerden birisi sayının çokluğu bu sayıyı var edenlerin içinin doluluğu kesinlikle bu grup için önemli değil ve devamlılık he cs hatamı yaptı al yetkisini ver yepyeni bir adama cs yetkisi akıl alır bir iş dönmüyor burda burası tamamiyle ticari kaygıyla yönetilen acaba sayıyı bulamazsakta aodan parayı alamazsak denilen bir yere dönmüş durumda yeni işe başlayan arkadaşlar online olarak eğitim görmüşler ve pratikte inanılmaz yetersizler kaldıki teorikleri inanılmaz kötü bu bakım onarım merkezi ilelebet ayakta kalacaktır fakat beyin içi boşmu dolumu kimin umrunda sayı tutsun yeter bu anlayış yıllara bazla daha büyük yıkımlar doğuracaktır bu tesisi yaptınız içinde eğlence veya çalışanın boş vaktini keyifle değerlendirecek en ufak bir şey yapmadınız her pozisyonda yöneticinin kucağında hissedilen bir ortam ne getirebilir

  22. 1 ay önce

    L.oglu Kod** ve kı****** yancısnı ad soyad formcenter kaydı ile EASA Confidental Reporttan open bildirimde bulundum. sadece benim ekbimden benimle birlikte 10 CS ayrdıldı mayıs ayı itibariyle. Daha da bekleyenler var. Davalar ardı arkası kesilmeden açılıyor ve devamı da gelecek. Hak yemek nedir derlerse bu yönetim yıldızlı örneği. Bizlere çektirdiklerinizin yarın öbürgün ahireti de var hani en çok inan sizlersiniz ya !!!

  23. 1 ay önce

    Kendi maaşlarınızdan artırıp insanlara bayram ikramiyesi verin tgs yolcu hizmetleri memuru 36 bin işçi 27 bin tl tss memuru 34 bin tl ama iş thy memuruna gelince 110bin tl thy müdürleri 455 bin tl başkanlar 800 bin genel müdür 1 milyon 800 bin ceo başkan 2 milyon sonra personel giderimiz çok iştirak memurlarına çay kaşığı ile kendinize kepçe ile vermeyi bırakın artık

  24. 1 ay önce

    Yetkisi alınan teknisyenlere 3 ay daha
    yetkili maaşı ödeniyor, maaş düşüklüğünü yönetebilsin diye, bi nevi sigorta, niye yazmıyorsun. İstediğiniz kadar olumsuz algı kasın, teknisyen kıymetli, kıymet veriliyor, daha da verilecek emeğiyle çalışana.

    • 1 ay önce

      İsminiz As** mi?Çok belli oluyor yapmayın Müdür tayfası.Son 1 ayda hat bakım IGA ekibinden sadece 8 kişi istifa etti . Masalları o kapalı odanın içinde siz birbirinize anlatıp kahkahalar atmaya devam edin…

    • Yönetici 1 ay önce

      Değerli okurumuz amacımız sizin tabirinizle algı kasmak değildir. Yazılanların yanlış olduğunu düşünüyorsanız düşüncelerinizi bizimle paylaşabilirsiniz. Eğer teknik ile ilgili çalışanı motive edecek bir gelişme var ise bizim bilmediğimiz sefainan@gmail.com adresine mail yollayarak bizimle paylaşabilirsiniz. Bir sonraki yazımı sizin göndereceğiniz bilgiler doğrultusunda (algı kasmadığınız bir bilgi ise) kaleme alabilirim. Saygılarımla.

    • 1 ay önce

      Zaten 6 ay içinde istifa ediyorlar

    • 1 ay önce

      Eski teknisyenin yetkisini alıp yeni teknisyenin bu hatayı yapmamasını beklemek afrika çöllerinde su aramak gibi gerçekten trajikomik mpm kural ve kanunları var birileri bizler için çok fena mesai kasıyor ama dikkat ediniz bir gün o mesai sizi kasmasın

      Cevapla