Şirket, küçük uçaklar için BWB (Blended Wing Body) tasarımını uygun bulmazken, hidrojenli “ZEROe” programını on yıla kadar erteledi.
Airbus, geleceğin orta menzilli uçakları için geleneksel tüp-kanat konfigürasyonunu tercih edeceğini açıkladı. Şirket CEO’su Guillaume Faury, Washington’daki ABD Ticaret Odası Havacılık Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, karışık kanat-gövde (BWB) konseptinin küçük ve orta sınıf uçaklarda aerodinamik açıdan dezavantaj yarattığını belirtti.
Airbus değerlendirmelerine göre, BWB tasarımı küçük uçaklarda fazla sürtünmeye yol açıyor ve kanat kalınlığı açısından da uyumlu değil. Bu nedenle, şirket yeni nesil dar gövdeli uçaklarda daha uzun ve ince kanatlar üzerinde yoğunlaşıyor.
Hidrojenli uçak planları ertelendi
Airbus, çevreci havacılık vizyonunun bir parçası olarak geliştirdiği “ZEROe” hidrojenli yolcu uçağı programını en az on yıl erteledi. Bunun nedeni, hidrojen altyapısının ve motor teknolojisinin planlanandan daha yavaş ilerlemesi olarak gösterildi.
Şirket, hidrojenli konseptlerden biri olan 200 koltuklu ve 2.000 deniz mili menzilli BWB tasarımını ise yalnızca büyük uçaklar için potansiyel görüyor.
Yeni nesil verimlilik hedefi
Airbus’ın Wing of Tomorrow programı, daha hafif ve verimli kanat yapıları geliştirmeyi hedefliyor. Şirket, yeni nesil dar gövdeli jetlerde %20–25 yakıt tasarrufu öngörüyor. Bu tasarrufun yarısı motorlardan, diğer yarısı ise aerodinamik tasarım ve gövde geliştirmelerinden gelecek.
Üretici, yeni nesil uçaklarda CFM International’ın açık rotorlu motor konseptini değerlendiriyor. Nacelle’leri ortadan kaldıran bu tasarım, daha düşük sürtünme ve daha yüksek verimlilik sağlıyor.
Airbus, yeni dar gövdeli jet uçağının geliştirilmesine bu on yılın sonuna doğru başlamayı planlıyor. Pazara giriş tarihi ise 2030’ların ikinci yarısı olarak öngörülüyor. Kaynak: airportgundem.com
