Boeing Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Ayşem Sargın, Boeing’in Türk havacılık sanayisinden bugüne kadar gerçekleştirdiği toplam tedarik hacminin 2 milyar doları aştığını açıkladı. Sargın, Boeing’in Türkiye ile 80 yılı aşkın köklü bir iş birliği geçmişine sahip olmasından gurur duyduklarını ifade etti.
Türkiye’nin Boeing için yalnızca öncelikli bir büyüme pazarı olmadığını, aynı zamanda endüstriyel, mühendislik ve teknolojik kabiliyetler açısından da stratejik bir kaynak ülke olduğunu vurgulayan Sargın, 2017’de başlatılan Boeing Türkiye Milli Havacılık Planı (NAI) kapsamında sanayi, teknoloji, bölgesel servis ve kabiliyet geliştirme alanlarında iş birliklerinin derinleştirildiğini söyledi.
Boeing’in Türkiye’deki tedarikçi ağının Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Kayseri ve Eskişehir’de faaliyet gösteren 20’den fazla şirketi kapsadığını belirten Sargın, Türk tedarikçilerin 737’den 787’ye kadar tüm yeni nesil ticari uçakların yanı sıra Chinook ve P-8 gibi savunma platformlarına bileşen sağladığını kaydetti.
Eğitim ve Mühendislikte Stratejik Yatırımlar
Sargın, İstanbul’da kurulan Newton Uçuş Akademisi ile gençlere STEM tabanlı eğitim verildiğini, 2018’de açılan İstanbul Teknopark’taki Mühendislik ve Teknoloji Merkezinin ise Boeing’in dünyadaki sayılı merkezlerinden biri olduğunu ifade etti. Yaklaşık 100 mühendisin görev yaptığı bu merkezin, hem küresel ürün geliştirme sürecine katkı sunduğunu hem de Türkiye’nin gelecekteki havacılık liderliği kapasitesini güçlendirdiğini dile getirdi.
Sürdürülebilir Havacılığa Yönelik Vizyon
Boeing’in küresel net sıfır hedefleri doğrultusunda sürdürülebilir yakıt (SAF), yeşil hidrojen ve elektrikli uçuş gibi teknolojilere yatırım yaptığını aktaran Sargın, SAF’ın geleneksel jet yakıtına kıyasla karbon emisyonlarını %80’e kadar azaltma potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.
Sargın ayrıca, Türkiye’nin stratejik konumu, büyük havalimanı altyapısı ve güçlü hava yolu şirketleri sayesinde sürdürülebilir havacılığın bölgesel ölçekte gelişiminde kilit bir rol oynayacağını belirtti. Türkiye Sürdürülebilir Havacılık Platformu (TSAA) kapsamında ise yerli biyokütle kaynaklarının SAF üretimi için analiz edildiğini açıkladı.
“Türkiye Küresel Havacılığın Geleceğinde Kritik Rol Oynayacak”
Sargın, “Türkiye yalnızca değerli bir müşteri değil; aynı zamanda küresel tedarik zincirimizin kritik bir parçası, ileri mühendisliğin merkezi ve sürdürülebilir havacılığın geleceğini şekillendirmede önemli bir ortak. Ortaklığımız karşılıklı faydaya dayanıyor ve önümüzdeki on yıllarda bunu daha da geliştirmeye kararlıyız” dedi.
Boeing, 1945 yılında ilk DC-3 uçağını Türkiye’ye teslim ederek başlayan yolculuğun, bugün güven, inovasyon ve ortak vizyon temelinde şekillenen stratejik bir ortaklığa dönüştüğünü vurguladı.
