Peki neden?
Havacılık sektörü çok dinamiktir. Bugün dibe çökersin, bir bakmışsın yarın zirvedesin. Bu durum hiç kimsenin elinde olan bir hadise değildir. Sektör tamamen kendini götürür, kendini geliştirir. Herhangi bir yönetici ve çalışanın bu duruma etkisi olmaz sadece onlar sektöre ve çalıştıkları şirketlere yardımcı olurlar.
Sektörde dünya genelindeki gelişmeler nasıl gidiyorsa havacılık sektörü de buna ayak uydurur. Savaşlar, ekonomik krizler, küresel ısınma gibi olumsuzluklar sektörle doğru orantılı gider.
Kimse, “Ben bu şirketin başına geçtim de rakamlar düzeldi” diyemez. Bazen CEO’su olmayan havalimanları rekor kırıyor, kimi şirketlerde havacılıktan anlamayan yetkililer başa geçiyor. Değişen bir şey var mı?
Olmasının imkânı yok. Sektör kendini geliştirir, yükselişe yolcu ve dünya genelindeki gelişmeler karar verir.
Mesela İsrail-İran arasında savaş çıkacağını herhangi bir havayolu veya havalimanı yöneticisi bilebilir miydi? Uçakların orada kalacağını öngörebilirler miydi? Ya da o hava sahasının kapanacağını kim tahmin edebilirdi?
Havacılık sektörü kendi kendini yönetir. Dünyada esen rüzgâra göre kendisi ivme kazanır.
O yüzden yoğun dönemlerde yakalanan yüksek rakamlardan sektör sorumludur. Emekçilere saygı duyuyorum ama sektör istemezse hiçbir şeyin yapılması mümkün olamaz.
Sevindirici durum ise bu yıl rekorlar kırılacağı konusudur.
Sektör pandemi sonrası 2019 rakamlarının üzerine çıkmaya devam ediyor.
İnşallah daha güzel günler göreceğiz.
İyi uçuşlar.









