Elektriğinin yaklaşık %85’ini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayan Yeni Zelanda, sürdürülebilir havacılıkta önemli bir adım daha attı. Ülke, kısa mesafeli lojistik operasyonlarında tamamen elektrikli uçakların kullanılabilmesi için kapsamlı bir test sürecini başlattı.
Yeni Zelanda’nın özellikle iç hat kargo uçuşlarının büyük bölümünün 350 kilometrenin altında olması, elektrikli uçak kullanımını pratik ve uygulanabilir hâle getiriyor. Bu çerçevede Air New Zealand, ABD merkezli BETA Technologies ile iş birliği yaparak elektrikli uçak BETA ALIA CX300 modelini dört aylık teknik gösterim programına dahil etti.
398 km menzilli elektrikli uçak testlerde
Geleneksel kalkış–iniş (CTOL) yeteneğine sahip BETA ALIA CX300, tamamen elektrikli tahrik sistemi ile sıfır emisyon değerine ulaşıyor. Uçağın teknik özellikleri şöyle:
- Maksimum menzil: 398 km
- İlk aşamada kullanılacak hatlar: 200 km’ye kadar bölgesel uçuşlar
- Kargo kapasitesi: 5,6 m³
- Mürettebat kapasitesi: 2 kişi
Bu özellikleriyle ALIA CX300, özellikle kısa mesafe ve hızlı dönüş gerektiren küçük ölçekli yük taşımacılığı için uygun bir model olarak görülüyor.
90 dakikada yeniden uçuşa hazır
Test sürecinde uçağın performansı, ülkenin farklı coğrafi ve iklim koşullarını temsil eden rotalarda ölçülecek. Bunun için hatlar üzerinde 65 kW gücünde mobil şarj istasyonları kuruldu. Bu istasyonlar sayesinde uçak:
- Yaklaşık 90 dakikada tamamen şarj edilebilecek
Bir günde birden fazla uçuş gerçekleştirebilecek
Test programının 2026’nın başına kadar devam etmesi planlanıyor. Bu süre boyunca toplanacak operasyonel, çevresel ve güvenlik odaklı veriler, Yeni Zelanda’nın sürdürülebilir havacılıkta atacağı sonraki adımları belirleyecek.
Sıfır emisyon için ideal ülke: Yeni Zelanda
Yüksek yenilenebilir enerji üretim oranı sayesinde, elektrikli uçakların operasyonu Yeni Zelanda’da gerçek anlamda sıfır emisyonlu uçuşa çok daha yakın bir model sunuyor. Bu durum, aynı zamanda havacılık operasyonlarının enerji maliyetlerinde ciddi avantajlar sağlayarak uygulamayı ekonomik hâle getiriyor.
Eğer testler başarıyla sonuçlanırsa Yeni Zelanda, düşük maliyetli, düşük emisyonlu bölgesel uçuşların önünü açarak elektrikli havacılık teknolojilerini erken benimseyen bir örnek ülke konumuna gelecek.









