Türk Hava Yolları (THY), 2025/26 Kuzey Kış tarifesinde İstanbul–Moskova Vnukovo (VKO) Havalimanı arasında günde yedi uçuş düzenleyeceğini duyurdu. 26 Ekim 2025’ten itibaren geçerli olacak bu genişletilmiş program, hem iş hem de turizm amaçlı seyahat eden yolculara daha fazla seçenek sunarken, havayolunun büyüyen talebe olan güvenini de yansıtıyor.
Daha önce kış döneminde altı frekansla hizmet veren THY, bu kez yedinci uçuşu da programda tutarak yüksek frekansı koruma kararı aldı. Böylece İstanbul ile Moskova arasında gün boyu düzenli ve yoğun uçuş imkânı sağlanacak.
Operasyonel Dayanıklılığa Stratejik Katkı
Türk Hava Yolları’nın bu hamlesi, artan talebe cevap vermekle sınırlı değil; operasyonel dayanıklılığı artırma hedefi taşıyor.
-
Yüksek frekans, gecikme veya iptal gibi durumlarda yolcuların aynı gün içerisinde başka bir uçuşa yönlendirilmesini kolaylaştırıyor.
-
İstanbul Havalimanı’nın 2025 yılı sonunda 120 milyon yolcu kapasitesine ulaşması, THY’ye operasyonel esneklik sağlıyor.
-
NOTAM kaynaklı kısa süreli aksaklıkların etkisi, bu yoğun frekans sayesinde en aza indirilebiliyor.
VisaVerge.com’un analizine göre, yedi uçuşluk program, yolcular için yeniden rezervasyon seçeneklerini artırırken, havayolunun kriz yönetiminde gösterdiği çevikliği de destekliyor.
Zorlu Bahar Döneminden Güçlü Çıkış
THY’nin bu kararı, 2025 baharında yaşanan zorlu sürecin ardından geldi. Ukrayna’nın Moskova yakınlarındaki insansız hava aracı saldırılarının ardından Rusya’nın havacılık otoriteleri geçici uçuş kısıtlamaları uygulamış, bu nedenle THY’nin Rusya ile Türkiye arasında yaklaşık 24 uçuşu iptal edilmişti.
Söz konusu dönemde yolculara otel konaklamaları ve bilet yenilemeleri sunan havayolu, bu politikayı gelecekte yaşanabilecek aksaklıklarda da sürdürme kararlılığını koruyor. NOTAM’ların kaldırılmasının ardından uçuşlar normale dönse de, THY’nin kriz döneminde sergilediği müşteri odaklı yaklaşım büyük takdir topladı.
İstanbul Havalimanı’nın Rolü
İstanbul Havalimanı (IST), Türk Hava Yolları operasyonlarının neredeyse %99’unun yürütüldüğü ana üs olma özelliğini taşıyor. 2025 sonunda yıllık kapasitenin 90 milyondan 120 milyona çıkarılması, Moskova gibi yüksek güvenlikli destinasyonlarda dahi günlük yedi uçuşu destekleyecek altyapıyı sağlıyor.
Bu büyüme, THY’nin uçak rotasyonlarını verimli yönetmesine, bağlantılı uçuşları korumasına ve beklenmedik durumlarda şokları absorbe etmesine imkân tanıyor.
Yolcular İçin Avantajlar
Yedi frekanslık İstanbul–Moskova uçuş programı, yolculara birçok avantaj getiriyor:
-
Gün içinde daha esnek seyahat saatleri,
-
Kaçırılan bağlantılarda alternatif uçuş seçenekleri,
-
Turizm ve iş seyahatlerinde aynı gün dönüş imkânı,
-
Aksaklıklar durumunda hızlı yeniden rezervasyon.
Özellikle iş seyahatleri ve aile ziyaretleri için yüksek frekans, bir gecelik konaklama ile aynı gün seyahat arasındaki farkı yaratabiliyor.
Güvenlik ve Düzenleyici Çerçeve
Rus havacılık otoriteleri, son dönemde Moskova çevresindeki risklere karşı NOTAM emirlerini sıkça kullanıyor. Bu bildirimler kısa süreli kesintilere yol açabilse de THY, uyguladığı yeniden rezervasyon ve konaklama politikasıyla yolcular için güvenli bir ağ oluşturuyor.
Yolcuların bu süreçte dikkat etmesi gereken bazı ipuçları:
-
Uçuş durumunu kalkıştan önce düzenli kontrol etmek,
-
Erken saatlerdeki seferleri tercih etmek,
-
Rezervasyon bilgilerinin güncel olmasına özen göstermek,
-
Düzensiz operasyonlarda yapılan harcamaların makbuzlarını saklamak.
Uzmanların Yorumu
Havacılık haberleri, THY’nin günde yedi uçuş kararı için şu değerlendirmeyi yapıyor:
-
Bu adım, pazar talebine duyulan güvenin göstergesi,
-
Operasyonel esnekliği artırarak olası krizlere karşı dayanıklılığı güçlendiriyor,
-
İstanbul’un küresel bağlantı merkezi rolünü daha da pekiştiriyor.
Talep Gücü ve Esnek Yönetim
Türk Hava Yolları’nın 26 Ekim 2025 itibarıyla İstanbul–Moskova hattında günde yedi uçuş gerçekleştirme kararı, yalnızca bir kapasite artırımı değil; aynı zamanda stratejik bir dayanıklılık hamlesi olarak öne çıkıyor.
Artan kapasite, yüksek yolcu talebi ve güçlü altyapının birleşimi, THY’yi kış sezonunda olası belirsizliklere karşı daha hazırlıklı hale getiriyor. Bu da yolcular için daha güvenli, esnek ve erişilebilir bir seyahat deneyimi anlamına geliyor.
