Rusya, yerli sivil havacılık üretimini hızlandırıyor. Rostec Başkanı Sergey Çemezov, Rus üretimi MS-21, SJ-100 (Superjet-100) ve İl-114 model yolcu uçaklarının 2025 itibarıyla seri üretime geçeceğini açıkladı.
Çemezov, Moskova’da Başbakan Mihail Mişustin ile yaptığı görüşmenin basına açık kısmında, MS-21 uçağında kullanılan 70’ten fazla sistemin artık tamamen Rusya’da üretildiğini vurguladı. “Bu ay içinde tamamıyla ithal ikamesi sağlanmış MS-21’in ilk uçuşunu gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Sertifikasyon süreci tamamlandıktan sonra 2025 sonunda seri üretime geçeceğiz” dedi.
Superjet ve İl-114 İçin Hedef: 2026
Rostec Başkanı, Rusya’nın bölgesel jet ihtiyacını karşılamaya aday SJ-100 için de önemli bir gelişmeyi duyurdu:
“Superjet artık tüm sistemleriyle yerli. Sertifikasyon uçuşları şu anda devam ediyor. Planlarımız doğrultusunda 2026 yılında seri üretime başlamayı hedefliyoruz. İl-114 modeli için de benzer bir takvim geçerli.”
Bunlara da Göz Atabilirsiniz
Bakım ve Yedek Parça Altyapısı Kuruluyor
Çemezov ayrıca, üretimin yanı sıra bakım ve yedek parça tedarik zincirinin de yerli olarak inşa edildiğini kaydetti:
“Şu anda 8 ayrı hizmet noktası oluşturduk. Bu sayı 2030 yılına kadar 15’e, hava yollarıyla iş birliği sayesinde toplamda 50 bakım merkezine ulaşacak. Hem teknik servis sağlayacağız hem de uçaklar için yedek parçaları zamanında ulaştıracağız.”
Yaptırımlar Havacılık Sektörünü Zorladı
Şubat 2022’de başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı sonrasında, ABD ve Avrupa Birliği’nin uyguladığı yaptırımlar, Rusya’nın sivil havacılık sektörünü doğrudan etkiledi.
-
Boeing ve Airbus, Rusya’ya uçak ve parça sevkiyatını durdurdu.
-
Kiralık uçaklar geri çağrıldı.
-
Rus şirketler, bakım ve teknik destekten yoksun kaldı.
Bu süreç, Rusya’yı havacılıkta tam bağımsızlık hedefi doğrultusunda yerli üretim uçak projelerine ağırlık vermeye itti.
Beklentiler Hâlâ Yüksek
MS-21 ve SJ-100 projeleri, her ne kadar stratejik öneme sahip olsa da, üretim ve teslimat süreçleri henüz beklentileri tam anlamıyla karşılamış değil. Ancak Rus yetkililer, 2025 ve sonrasında bu açığın kapanacağını ve sektörde yeniden dışa bağımsız bir yapının oluşacağını ifade ediyor.
