Pegasus Hava Yolları ile 10 Kasım’da bir kez daha çok özel, çok anlamlı bir uçuşa katıldım.
Şirket, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 87’inci yıldönümüne özel Çanakkale’ye bir sefer düzenledi.
Aslında bu değerli uçuş serüveni yaklaşık 2 yıl önce 10 Kasım’da Samsun’da başladı. Havayolu 2023 yılında filosuna kattığı ve Cumhuriyet adı verilen 100’üncü uçağı ile Samsun’un ardından geçen yıl 10 Kasım’da Ulu Önder Atatürk’ün, dünyaya geldiği şehir olan Selanik’e özel bir uçuş gerçekleştirdi.
Ben bu özel 3 uçuşta da yer aldığım, bu özel hikâyede var olduğum için çok şanslıyım.
Peki uçuşta neler yaşandı?
Sabah 09:05’te İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda gerçekleşen törene katıldık. Daha sonra biletlerimizi alıp PC 1881 sefer sayılı uçuşumuz için uçağımızdaki yerimizi aldık. Yaklaşık 90 civarı gazeteci bu özel uçuşa davet edilmişti.
Uçağın en önünde Türkiye’nin ilk kadın havayolu CEO’su Güliz Öztürk vardı. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nane ise her zaman olduğu gibi arka sıralardaki koltuklardan birinde yerini aldı.
Uçuşumuzu pilotlar Önay May ve Çağatay Düzen icra etti. Önay May, bu özel uçuş için 10 Kasım’ın önemini anlatan anonsunu yaptı.
Uçuş süremiz yaklaşık 40 dakika sürecekti ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan teker kestik.
Kemer ikaz ışıkları söndükten sonra Pegasus Hava Yolları CEO’su 10 Kasım’a özel bir konuşma gerçekleştirerek Ulu Önder Atatürk’ü Cumhuriyet uçağında saygı, sevgi ve rahmetle andı.
Nasıl kalktığımızı anlamadan pilot Önay May iniş için yerlerimize oturmamızı ve kemerlerimizi takmamızı istedi. Kabin ekipleri de bu kısa uçuşta servis yapmak için seri şekilde çalışarak tecrübelerini ortaya koydular.
Cumhuriyet uçağı yumuşak bir inişle Çanakkale Havalimanı pistine teker koydu.
Yaklaşık 1 saat süren kara yolculuğu gerçekleştirdik. Pegasus Hava Yolları yönetimi Şehitler Abidesi’nde çelenk bıraktı.
Şahindere Şehitliği’nde binlerce kahramanın sessiz huzuruna tanıklık ettik, Hilal-i Ahmer Hastanesi kalıntılarında merhametin izlerini hissettik, 57. Alay siperlerinde fedakârlığın en yüce örneğini gördük.
Daha sonra Conkbayırı’na vardık. Bu arada çok hızlı bir yağmur başladı. Conkbayırı’nda Mustafa Kemal’in “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum.” sözüyle yüreklerimiz titredi ve şemsiyelerimizi açmakta zorluk yaşadık. Şehitlerimizin bayrağımız için yaptığı fedakarlıkları dinlerken ıslanmak umurumuzda bile olmadı.
Seyit Onbaşı’nın kaldırdığı mermide inancın ve azmin gücünü gördük.
Bu topraklarda sadece savaş değil; iman, cesaret, vefa ve vatan sevgisi yazılıdır.
Aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyoruz…
