ABD’nin İsrail’e yaptığı askeri yardımlar yeniden gündemde. Bu kez tartışmaların merkezinde, ABD’nin en yoğun yolcu trafiğine sahip havalimanlarından biri olan New York John F. Kennedy (JFK) Uluslararası Havalimanı üzerinden gerçekleşen 14 tonluk patlayıcı madde sevkiyatı yer alıyor.
ABD merkezli haber platformu The Intercept tarafından yayınlanan belgelere göre, cumartesi günü JFK’den kalkan ve Challenge Airlines Israel’e ait olan bir kargo uçağı, pazar günü Tel Aviv Ben Gurion Havalimanı’na iniş yaptı. Kargo, İsrail’in önde gelen silah üreticisi IMI Systems (Elbit Systems iştiraki) için gönderilen 51 palet nitroselüloz maddesini taşıyordu.
Patlayıcı Sevkiyatı Yolcu Havalimanından
Skandal niteliğindeki gelişme, yolcu ve kargo uçuşlarının aynı altyapıyı paylaştığı JFK Havalimanı’nda gerçekleşti. Nitroselüloz gibi yüksek riskli patlayıcı maddelerin, yolcu yoğunluğunun en yüksek olduğu sivil havaalanlarından gönderilmesi, “ABD yolcu güvenliğini göz ardı mı ediyor?” sorusunu beraberinde getirdi.
ABD Ordusu’nun tanımına göre nitroselüloz, TNT’ye eşdeğer bir patlayıcı olarak kabul ediliyor. Bu madde, keskin nişancı mermilerinden füzelere kadar birçok silahın üretiminde kullanılıyor. Patlayıcı maddeyle ilgili en dikkat çekici örnek ise 2015 yılında Çin’in Tianjin Limanı’ndaki nitroselüloz patlaması; olayda 173 kişi hayatını kaybetmiş, 700’den fazla kişi yaralanmıştı.
Sevkiyatın Hedefi: İsrail’in En Büyük Silah Üreticisi
Belgelerde, sevkiyatın hedefinin Tel Aviv yakınlarında bulunan IMI Systems olduğu görülüyor. Daha önce İsrail Askeri Endüstrileri olarak bilinen şirket, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) ana tedarikçisi. Ana şirketi Elbit Systems, kara savaş araçları, roket sistemleri, insansız hava araçları ve tartışmalı küme bombaları da dahil olmak üzere birçok farklı silah türü üretiyor.
Gizli Sevkiyatlar Ortaya Çıkarılıyor
Söz konusu sevkiyat, İrlandalı haber sitesi The Ditch ve Filistin Gençlik Hareketi tarafından yürütülen ortak araştırma sayesinde gün yüzüne çıktı. Aktivistlere göre, JFK Havalimanı, İsrail’e gönderilen mühimmat, patlayıcı ve savaş uçağı parçalarının koordinasyon noktası olarak kullanılıyor. The Intercept’e göre, bu JFK’den gönderilen ilk belgelenmiş nitroselüloz sevkiyatı ve bugüne kadarki en büyük patlayıcı transferi olarak kayıtlara geçti.
Eleştirilerin Odağında: ABD’nin Askeri Yardımları
2024 yılı boyunca ABD, İsrail’e yaklaşık 17.9 milyar dolarlık askeri yardım gönderdi. Bu yardımların büyük bir kısmı, doğrudan ABD’li silah üreticilerinden satın alınan silah ve mühimmatlar için ayrıldı. Bu sistem, ABD savunma sanayisini de ciddi biçimde besliyor.
Ayrıca, Filistin Gençlik Hareketi daha önce, Kuzey Carolina’daki ABD Askeri Terminali Sunny Point’ten İsrail’e düzenli olarak askeri sevkiyatlar yapıldığını; bunların bazılarıyla İspanya’nın silah ambargosunun da delindiğini ortaya koymuştu. Sevkiyatların büyük kısmı ise Danimarkalı deniz taşımacılığı devi Maersk tarafından gerçekleştiriliyor.
Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor
Sivil toplum kuruluşları ve güvenlik uzmanları, patlayıcı içeren bu tür sevkiyatların ticari havalimanları üzerinden yapılmasının yolcu güvenliği açısından büyük bir risk oluşturduğuna dikkat çekiyor. Özellikle uluslararası arenada, sivil altyapının savaş ekonomisine entegre edilmesi yönünde yükselen eleştiriler, bu tür vakalarla daha da güç kazanıyor.
Bu gelişme, ABD’nin İsrail’e askeri destek politikasını, uluslararası hukuk, savaş suçları ve sivil güvenlik eksenlerinde yeniden tartışmaya açacak gibi görünüyor.