İzlanda hava sahasında meydana gelen ciddi türbülans olayı, Türk Hava Yolları’na ait bir Boeing 777’nin yüksek irtifadan ani bir şekilde alçalmasına neden oldu. Fransız Sivil Havacılık Güvenliği Soruşturma Dairesi (RNSA), yaşanan türbülansın tek başına bu dramatik alçalmayı açıklamaya yetmeyeceğini, olayın ardında daha karmaşık nedenlerin bulunduğunu belirtiyor.
Meteorolojik Uyarı Yoktu, Ancak Tehlike Mevcuttu
Toronto’dan 13 Şubat 2023’te havalanan ve İstanbul’a yönelen uçakta, iki kaptan pilot ile hat eğitimindeki ikinci kaptan pilot bulunuyordu. Meteorolojik uyarı sistemi SIGMET, olay öncesinde herhangi bir tehlike bildirmezken; uydu görüntüleri ve diğer veriler, İzlanda üzerinde yüksek irtifa dağ dalgalarının bulunduğunu ortaya koydu.
Deneyimsiz Pilot ve Dinlenmedeki Kaptan
Uçağın kontrolü, yalnızca 38 saat tip eğitimi almış olan ikinci kaptan pilottaydı. Türbülans başladığında asıl kaptan pilot kokpitte değildi ve dinlenme halindeydi. Kokpit ses kayıt cihazına ulaşılamazken, uçuş veri kayıt cihazı; artan kuyruk rüzgarı, motor gücündeki yükselme ve hava akımındaki düşüşün yaşandığını ortaya koydu.
Türbülansla Başlayan Zincirleme Olaylar
Hava hızı 281 knot’tan 300 knot’a çıkarak uçağın maksimum Mach sınırına yaklaştığında mürettebat motor gücünü rölantiye aldı. Otomatik gaz kelebeği ise hız kaybını telafi etmek için tekrar güç vermeye çalıştı. Bu sırada mürettebat hız frenlerini devreye aldı, ancak frenlerin açık bırakıldığı anlaşıldı. Bu durum motor gücünün yeniden düşmesine, ardından uçağın kontrolsüz alçalmasına yol açtı.
Stick-Shaker Uyarıları ve Pilotlar Arasında Uyum Eksikliği
Hız kaybı ve hücum açısındaki ani artış, stick-shaker sistemini aktif hale getirdi. İkinci kaptan pilotun kontrol kolunu öne itmesiyle otopilot devreden çıktı ve uçak burun aşağı “yunuslama” hareketine başladı. Kaptan pilot müdahalede bulundu ancak kontrolü devraldığını belirtmedi. Bu durum, her iki pilotun aynı anda kontrol vermeye çalıştığı ama birbirlerinden habersiz oldukları kritik bir an yarattı.
Dakikalar İçinde 16.000 ft/dk Alçalma
Kontrol kolonuna zıt kuvvet uygulayan iki pilotun aynı anda müdahalede bulunması, fiziksel kırılmalara neden oldu. Uçak bir noktada 18,3° burun aşağı konuma ulaştı ve alçalma hızı 16.000 ft/dakikayı geçti. Karşılıklı kuvvetlerin birbirini iptal etmesiyle uçak 27.500 ft’e yaklaşırken pitch değeri sıfırlandı. Bu andan itibaren hava hızı düştü, aşırı hız uyarıları sona erdi ve jet yeniden tırmanışa geçti.
Otopilot Geri Geldi, Türbülans Bitmedi
Uçak toparlandıktan sonra otopilot yeniden devreye alındı, hız frenleri kapatıldı. Reykjavik hava trafik kontrolü defalarca mürettebatla iletişim kurmaya çalıştı. Nihayet pilotlardan biri, nefessiz bir şekilde ciddi türbülans yaşandığını bildirdi. Uçak 31.500 ft’e tırmandıktan sonra daha fazla türbülans yaşadı ve 28.000 ft’e alçaldı.
Kaptan Kokpite Döndü, Rota Değişikliği Önerildi
Kaptan pilot kokpite dönerek kontrolü devraldı. Bu sırada Reykjavik kontrol birimi, uçuşun bulunduğu alan için SIGMET yayımladı ve başka bir hava sahasına geçiş önerdi. Mürettebat öneriyi kabul etti.
Yedi Yaralı, Kısa Sürede Üzerine Yazılan Ses Kaydı
Olayda beş kabin görevlisi ve iki yolcu hafif şekilde yaralandı. Türbülansın başlamasından yaklaşık 10 dakika önce emniyet kemeri ikaz ışıkları açılmıştı. Olası divert seçenekleri arasında Glasgow ve Kopenhag tartışılsa da, mürettebat acil tıbbi yardım için İstanbul’a devam etti. Ancak bu tercih, sadece 2 saatlik kayıt yapan kokpit ses cihazının olay anı verilerinin üzerine yazılmasına yol açtı.