Endonezya, 17 binden fazla adadan oluşan coğrafyası ve 280 milyonu aşan nüfusuyla yalnızca Güneydoğu Asya’nın küresel havacılık sektörünün de odak noktası haline geliyor. Zorlu ulaşım şartları, turboprop uçakların ülkede stratejik bir gereklilik olarak öne çıkmasına yol açıyor.
Ada Ülkelerinde Havacılığın Vazgeçilmezliği
Endonezya gibi coğrafi yapısı karmaşık ülkelerde ulaşım, sosyolojik gelişim için de kritik bir unsur. Kara ve deniz yollarının sınırlı kaldığı bu bölgelerde, turboprop uçaklar kısa pistlere iniş-kalkış yapabilmeleri ve düşük işletme maliyetleriyle ön plana çıkıyor.
2022 verilerine göre, Endonezya iç hatlarda 52,6 milyon yolcu, uluslararası hatlarda ise 7,1 milyon yolcu taşırken; bu rakamlar, havacılığın ülkenin altyapısındaki vazgeçilmez rolünü açıkça ortaya koyuyor.
Dünyada En Fazla Turboprop Uçak Kullanan Ülkeler
Coğrafi engelleri aşmak için turboprop uçakları tercih eden ülkeler arasında Endonezya, dünya sıralamasında üst sıralarda yer alıyor.
-
Kanada: +800 uçak
-
Endonezya: +300 uçak
-
Hindistan: +200 uçak
-
Rusya, Brezilya, Çin, Avustralya, ABD ve Japonya: Ortalama +150 uçak
Bu tablo, turboprop uçakların yalnızca coğrafi değil, aynı zamanda ekonomik nedenlerle de öne çıktığını gösteriyor.
Endonezya’nın Milli Uçak Hayali: Tarihsel Deneyimler
Endonezya, bağımsızlık sonrası dönemde milli uçak projelerine büyük önem verdi.
-
N-250 Gatotkaca Projesi (1990’lar): 50-70 yolcu kapasiteli turboprop uçak projesi, 1997 Asya krizi nedeniyle yarıda kaldı.
-
N-219 (2003 sonrası): 19 yolcu kapasiteli uçak 2017’de ilk uçuşunu yaptı, ancak uluslararası rekabet gücü sınırlı kaldı.
-
N-245 Projesi: ATR42 ile rekabet edecek şekilde tasarlandı, fakat finansman ve teknik zorluklar nedeniyle başarıya ulaşamadı.
Bu deneyimler, finansman eksikliği, pazar yetersizliği ve endüstriyel altyapı zafiyetlerinin milli uçak projelerini sınırladığını ortaya koyuyor.
Türkiye ile Konsorsiyum Modeli: Stratejik Bir Çözüm
STRASAM tarafından önerilen uluslararası konsorsiyum modeli, Endonezya için uygulanabilir bir yol haritası sunuyor.
-
Finansal Avantaj: Yatırım ve risk paylaşımı sağlanıyor.
-
Teknik İşbirliği: Sertifikasyon ve üretim süreçleri hızlanıyor.
-
Pazar Erişimi: Küresel pazarda rekabet avantajı kazanılıyor.
Türkiye’nin gelişmiş havacılık sanayi kapasitesi ile Endonezya’nın ihtiyaçlarının birleşmesi, bölgesel turboprop uçak vizyonunu hayata geçirebilir.