İran-İsrail çatışmalarının hava trafiğine etkisi sürerken, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’ndan önemli açıklamalar geldi. Bakan Uraloğlu, İran ve Irak’ta mahsur kalan toplam 11 uçağın Türkiye’ye dönüşü için Dışişleri ve MİT aracılığıyla koordineli çalışma yürütüldüğünü açıkladı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dünya Bankası desteğiyle 27-29 Haziran tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecek Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu öncesinde gazetecilerle bir araya geldi. Gündemde ise bölgedeki çatışma ortamı ve bu durumdan etkilenen Türk sivil havacılık faaliyetleri vardı.
“Risk Almadık, Ekipler Güvende”
Bakan Uraloğlu, İran-İsrail arasındaki gerilim nedeniyle Türk havayolu şirketlerine ait 11 uçağın bölgeden ayrılamadığını belirtti. Bunların 7’sinin İran’da, 4’ünün Irak’ta bulunduğunu açıklayan Uraloğlu, şu bilgileri verdi:
“Ağırlıklı olarak 7 Pegasus, 2 Türk Hava Yolları, 1 AJet ve 1 Tailwind uçağımız mahsur durumda. Gerek Dışişleri Bakanlığımız gerekse Milli İstihbarat Teşkilatımız (MİT) aracılığıyla bu süreci anbean takip ediyoruz. Hava sahasındaki füze ve roket trafiğinin yüksek riski nedeniyle şu ana kadar iniş-kalkış izni alınamadı.”
Bakan, bölgede mahsur kalan mürettebatın da güvenlik önceliğiyle Türkiye’ye getirildiğini ifade etti:
“Ekiplerimiz 3-4 gün boyunca uçaklarda ve havaalanlarında beklemek zorunda kaldı. Ancak şimdi can güvenliğini öncelik alarak onları Türkiye’ye taşıdık. Gelişmeleri her gün yakından izliyoruz. İlk güvenli fırsatta uçakları da yurda alacağız.”
Hava Taşımacılığına Çatışma Engeli
İran ve İsrail arasında tırmanan askeri gerilim, bölgesel hava trafiğini doğrudan etkiliyor. Özellikle sivil uçuşların güvenliği, hava yolu şirketleri ve devlet kurumları için büyük öncelik haline gelmiş durumda. İran ve Irak hava sahaları, hem güvenlik hem de lojistik açıdan şu anda yüksek risk taşıyor.
Ulaştırma Koridorları Forumu Kritik Gündemle Başlıyor
Uraloğlu’nun bu açıklamaları, önümüzdeki hafta İstanbul’da düzenlenecek Küresel Ulaştırma Koridorları Forumunun ne denli stratejik öneme sahip olduğunu da gösteriyor. Savaş ve kriz dönemlerinde ulaşımın ve lojistik koridorlarının güvenliği, bu yılki forumun temel gündem maddeleri arasında yer alacak.