İstanbul Havalimanı çevresinde 21 Kasım gecesi uçuş güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye atan bir olay yaşandı. Bölgede ikamet eden bir vatandaş, hava sahasından geçen uçaklarla aynı anda güçlü bir lazer ışığının gökyüzüne tutulduğunu fark ederek durumu kayıt altına aldı ve polis ekiplerine ihbarda bulundu.
Görgü tanığının çektiği görüntülere ve aktardığı bilgilere göre, kimliği belirlenemeyen kişi tarafından gerçekleştirilen lazer tutma eylemi yaklaşık 30 dakika sürdü. Bu tür eylemler, pilotların görüşünü anlık olarak etkileyebileceği gibi kalıcı görme kaybı riskini de beraberinde getiriyor.
Lazer Tutmanın Havacılıkta Yarattığı Tehlike
Hava araçlarına lazer tutulması, özellikle iniş ve kalkış gibi kritik fazlarda pilotların görüş seviyesini olumsuz etkileyerek ciddi emniyet riskleri yaratıyor. Parlak lazer ışınları, kokpit içerisinde yansımaya neden olup pilotun kontrol kabiliyetini zayıflatabiliyor.
Uzmanlar, bu tür eylemlerin yalnızca bir “şaka” olarak görülmemesi gerektiğini, uçuş güvenliğini tehlikeye atan bir suç niteliği taşıdığını vurguluyor.
Türkiye’de ve ABD’de Cezalar Çok Ağır
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı idari yaptırımlara göre:
- Hava araçlarına lazer tutulması
- Uçuş emniyetini riske atacak müdahalelerde bulunulması
- Benzer hava sahası ihlalleri durumlarında 91.139 TL idari para cezası uygulanıyor.
Uluslararası örneklerde cezalar çok daha sert. ABD’de hava araçlarına lazer tutulması suçunun karşılığı:
- 5 yıla kadar hapis,
- 250.000 dolar para cezası olarak uygulanabiliyor.
Yetkililerden Uyarı: “Can Güvenliğini Tehlikeye Atmayın”
Yaşanan olay sonrası havacılık otoriteleri, vatandaşlara dikkatli olunması çağrısında bulunarak lazer kullanımının hava ulaşımını doğrudan etkilediğini ve ciddi sonuçlar doğurabileceğini hatırlattı.