Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ABD’nin Türkiye’ye yönelik uyguladığı CAATSA (Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası) yaptırımlarının kaldırılabileceğine yönelik açıklamaları, Ankara-Washington hattında diplomatik zeminde yeni bir sürecin işareti olarak değerlendiriliyor. Uzmanlara göre, yaptırımların kalkması durumunda Türkiye’nin savunma sanayiinden finansmana kadar birçok alanda eli ciddi şekilde rahatlayacak.
Erdoğan: “CAATSA’da Yumuşama Var”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı açıklamada, “CAATSA’da bir yumuşama var. ABD Başkanı Sayın Donald Trump ile ve Türkiye’ye yeni atanan ABD Büyükelçisi Tom Barrack ile bu konuyu görüştük. Öyle zannediyorum ki CAATSA sürecini çok daha süratli aşacağız,” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, yaptırımların kaldırılabileceğine dair ilk resmi sinyal olarak yorumlandı.
Yaptırımların Arka Planı: S-400 Krizi ve F-35 Çıkışı
TAV Vakfı Araştırmacısı Dr. Ayhan Sarı, yaptırımların geçmişine dair şu değerlendirmeyi yaptı:
“CAATSA yaptırımları, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi almasının ardından Aralık 2020’de Trump döneminin son aylarında yürürlüğe girdi. Türkiye’nin F-35 savaş uçağı programından çıkarılması da bu sürecin bir parçasıydı. Ayrıca, Savunma Sanayii Başkanlığı’na, bazı Türk yetkililere vize kısıtlamaları getirildi; ABD’den savunma teknolojisi, silah ve mühimmat satışları askıya alındı. Bunun yanında Türkiye ile ABD arasında finansal işlemler kısıtlandı.”
F-35 Programından Çıkışın Maliyeti: 10 Yıllık Hava Gücü Açığı
Dr. Sarı, F-35 programından çıkarılmanın Türkiye için ciddi bir stratejik kayıp olduğunu belirtti:
“Türkiye’nin F-35’lerle planladığı hava üstünlüğü stratejisi 10-15 yıllık bir geçiş dönemi için hazırlanmıştı. Yerli üretim savaş uçağımız Kaan’ın aktif kullanımı ve seri üretimi için en az bir on yıl daha gerekiyor. CAATSA, bu süreci sekteye uğrattı.”
Savunma Sanayiinde Yerlileşme Yeterli mi?
Türkiye’nin savunma sanayiinde %80’e varan yerlileşme oranına ulaştığını hatırlatan Dr. Sarı, “Ancak hâlâ ABD menşeli bazı sistemler, özellikle F-16 modernizasyonları, motor ve güdümlü füze teknolojileri gibi alanlarda bağımlılık devam ediyor. Yaptırımların kalkması bu geçiş sürecini kolaylaştırır ve savunma planlamasında rahatlama sağlar,” dedi.
Yaptırımların Ekonomik Boyutu: Küresel Sermayeyi Etkiliyor
CAATSA yaptırımlarının yalnızca askeri değil, ekonomik boyutları da bulunuyor. ABD bankalarında işlem kısıtlamaları ve finansal yaptırımlar, Türkiye’ye gelecek yatırımları olumsuz etkiledi. Dr. Sarı, “Yabancı yatırımcılar, bu yaptırımlar nedeniyle temkinli davranıyor. CAATSA’nın kalkması, küresel sermayenin Türkiye’ye güvenle yönelmesini sağlayabilir” ifadelerini kullandı.
İlk İşaret Geldi: Füze Satışına Onay
Geçtiğimiz hafta Trump’ın Orta Doğu gezisi sırasında, Türkiye’nin uzun süredir beklediği 250 milyon dolarlık füze ve mühimmat satışının ABD tarafından onaylandığı açıklandı. Uzmanlar, bu adımı “yaptırımların kademeli olarak kaldırılabileceğine dair güçlü bir sinyal” olarak yorumluyor.
Uzman Görüşü: “Türkiye’nin Önünü Açacak”
Dr. Sarı, olası bir yaptırım kalkışı için şu ifadeleri kullandı:
“Bu gelişme, Türkiye açısından sadece savunma sanayiinde değil, ihracat, ithalat ve finansman süreçlerinde de ciddi bir rahatlama anlamına gelir. CAATSA kalkarsa, Batılı devletler de Türkiye ile askeri ve ekonomik işbirliğine daha istekli yaklaşacaktır.”