30 Kasım 2007’de Isparta’nın Keçiborlu ilçesi Türbetepe mevkisinde meydana gelen ve 57 kişinin yaşamını yitirdiği Atlasjet (World Focus Havayolları) uçak kazasının üzerinden 18 yıl geçti. Türkiye’nin en çok tartışılan sivil havacılık facialarından biri olarak kayıtlara geçen olay, aradan geçen yıllara rağmen belirsizlikleri ve tartışmalarıyla gündemdeki yerini koruyor.
Kazaya karışan TC-AKM tescilli MD-83 tipi yolcu uçağında, 7’si mürettebat olmak üzere toplam 57 kişi bulunuyordu. Uçak, Süleyman Demirel Havalimanı’na iniş hazırlığı sırasında Keçiborlu’da dağlık araziye çakılmıştı.
Resmî Raporlarda Pilotaj ve Navigasyon Sorunları Öne Çıktı
Kaza sonrası hazırlanan resmî inceleme raporlarında, ana nedenin inişe yaklaşma sırasında doğru rota ve irtifanın korunamaması olduğu vurgulandı. Pilotaj hatası ve navigasyon problemleri kazanın kritik unsurları arasında gösterilirken, yargı sürecinde dikkat çeken başka başlıklar da gündeme geldi.
Mahkeme dosyalarında, bakım-işletme eksiklikleri, muhtemel sistem arızaları ve bazı altyapı yetersizliklerinin de kazada etkili olduğu ifade edildi. Bu bulgular, olayın basit bir pilotaj hatasıyla sınırlı olmadığını savunan tarafların iddialarını güçlendirdi.
Sabotaj İddiaları Yıllarca Gündemde Kaldı
Kazanın ardından en çok tartışılan başlıklardan biri ise sabotaj ihtimali oldu. Uçakta, Süleyman Demirel Üniversitesi’nde düzenlenecek bir konferansa katılmak üzere yolculuk eden beş nükleer fizikçinin bulunması, bu iddiaların uzun yıllar kamuoyunda konuşulmasına yol açtı.
Hayatını kaybeden akademisyenlerden Prof. Dr. Engin Arık’ın, Türkiye’de CERN benzeri bir parçacık hızlandırıcı merkezi kurulmasına yönelik çalışmalar yürütüyor olması, kazaya ilişkin farklı senaryoların gündeme taşınmasına neden oldu. Ancak tüm tartışmalara karşın, resmî makamlar sabotaja dair somut bir bulguya ulaşılamadığını defalarca açıkladı.
18 Yıl Sonra Hâlâ Yanıt Aranan Sorular Var
Aradan geçen 18 yıla rağmen, Isparta’daki uçak kazası hem kamuoyunda hem de havacılık çevrelerinde tartışılmaya devam ediyor. Olay, Türkiye’nin sivil havacılık tarihinde en çok konuşulan ve soru işareti barındıran kazalardan biri olarak önemini koruyor.