ATATÜRK HAVALİMANI'NDA AYNI GÜN TOPRAĞA ÇIKAN IRAK HAVA YOLLARI'NIN B707 VE B727 UÇAKLARI

Irak Hava Yolları (Iraqi Airways), Irak’ın Ulusal ve Ortadoğu’nun eski havayollarından birisi, 1945 yılında kurulmuş, merkezi Bağdat’ta. Halen filosunda, biri kargo olmak üzere, 12 değişik tipten 21 uçağı var. 2015 yılında AB tarafından gerekli güvenlik şartlarını karşılamadığı için kara listeye, yani AB merkezli uçuşları askıya alındı ve halen kara listede.
Aşağıda okuyacağınız olay, gerçek ve talihsizlik ancak bu kadar olur denilebilecek bir olay.
4 Haziran 1990 günü THY Teknik’de, AWACS uçaklarını bitirip teslim ettikten sonra, yeni kurduğumuz Üs Bakım’da çalışmalarımıza devam ederken yağmurlu bir günde Irak Hava Yolları’na ait bir B707 uçağının 18(güney)-36(kuzey) pistine denize doğru yaptığı inişte duramayıp 18 başında pistten çıktığı, kapatılan pisti yeniden kullanıma açmak için, Üs Bakım birimine hızlı bir şekilde uçağın oradan kurtarılıp çekilmesi görevi verildi. B707 inişte (her nedense), beton pistte duramayıp pist doğrultusunda, asfalt olan pist ucu  alanına (threshold) girip batmış. Fahrettin Uçarlar, Erhan İnanç, İbrahim Özdemir, Doğan Germiyanoğlu, Turgay Çetin, Kubilay Türkyılmaz, Necati Yüce, Ünsal Çelik, Ahmet Bayrak ve Osman Çelik’ten oluşan 10 kişilik bir kurtarma ekibi hazırladık.
Haziran ayında olmamıza rağmen yağmurlu, soğuk, rüzgarlı, kışı anımsatan bir havaydı. DHMİ “Follow-Me” aracı öncülüğünde kurtarma ekibi olarak olay yerine vardık. Uçağın her 3 dikmesinin tüm tekerlekleri threshold alanının yumuşak asfaltına 20-25cm kadar batmıştı. Yaptığımız kontrolde uçakta önemli bir hasar tespit etmedik. Tekerleklerin arkasında kalan bölgeleri kuvvetlendirip uçağın traktörle geriye, pist üzerine çekerek kurtarma kararı aldık. Ekibin bir kısmı gerekli teçhizatı almak için hangara döndü. Yağmur tüm şiddetiyle yağmaya devam ederken biz, tekerleklerin üzerinden geçerken kırdığı pist başı ışıklarının  neden olduğu dikme ve lastiklerdeki olası hasarları kontrol ediyorduk.
O sırada, hemen yanı başımızda olan 06(doğu)-24(batı) pistine Ataköy tarafından inen bir uçağın kulakları sağır eden çok yüksek desibelde reverser gürültüsünü merak ettik, uçak altından çıkıp piste baktık. Bu uçak B727 ve Irak Hava Yollarının uçağı idi, pistin 24 ucundan sonuna gelmesine rağmen, maalesef o da B707 gibi duramadı, full reverser eşliğinde toprağa girdi. Piste ilk temasını görmemiştim ama sanırım uzun oturmuştu, Ayrıca pist üzerinde biriken yağmur suyu nedeniyle hydroplanning olduğu, pist üzerinde duramayacağı belliydi. Kurtarmaya çalıştığımız B707’nin ön kapısındaki yolcu merdiveninin basamaklarındaki Irak Hava Yolları resmi elbiseli bir şahıs bizimle beraber bu talihsiz olaya şahit olmuş ve basamağın üzerinde Arapça bağırtılarla, iki eliyle dizlerine vura vura, dövünüp dururken, B727 gözlerimizin önünde  pistin batı ucundan dışarıya çıktı, hafif yokuş aşağı olan toprak sahaya hıxla daldı, 50 metre kadar gittikten sonra tekerlekleri yağmurdan çamurlaşmış toprağa saplanıp durdu. Uçak durduktan bir süre sonra reverserler kapatılmadan motorları durduruldu. Yağmur nedeniyle toprak yumuşamamış olsa, daha önce Mısır hava Yollarının B707’si gibi, uçak havalimanı sınırları dışına çıkıp Yeşilköy-Florya karayoluna geçebilirdi.
İki saat arayla arka arkaya gelen bu talihsiz iki pist dışına çıkma olayı nedeniyle artık İstanbul Atatürk Havalimanının mevcut her iki pisti de iniş kalkışlara kapanmıştı. Biz B707’yi bir an önce saplandığı yerden kurtarıp 18-36 pistini kullanıma açmalıydık. B727’yi unutup kendi işimize yoğunlaştık. Bu arada DHMİ Atatürk Havalimanı Başmüdürü yanımıza geldi. “Arkadaşlar, 727 diğer pistten çıkınca meydanımız tamamen kapandı, sizden ricam bir an önce bu uçağı buradan çıkarıp hiç olmazsa tek pisti kullanıma açmak. Bizden istediğiniz bir yardım, teçhizat, malzeme varsa yanınızdaki arkadaşlarımıza söyleyin, hemen temin edelim” dedi. B727’nin pist başından uzaklığını ve kuyruk yüksekliğini pist yüksekliği ile mukayese ederek kurallara uygun olduğunu görülüp, 06-24 pisti 1 saat sonra tekrar kullanıma açıldı.
Tahminen 3 saat sonra B707’yi battığı yerden geriye doğru çekerek çıkardık ve THY hangarı önüne getirdik.  Arkadan B727 aynı ekip tarafından uzun uğraşlar sonunda geç saatlerde, battığı yerden çekilip hangara getirildi.
B707’nin onarılıp sefere verilmesi işlemlerini 2 günde tamamladık. B727’nin, özellikle 1 ve 3 numaralı motorların Nose Cowl içleri (Fan Pallerinin ön tarafı), uçak toprağa girdikten sonra da kullanılan full reverser nedeniyle yerden kaldırdığı toprakla dolmuştu. Toprakların temizlenmesi, boroskop kontrollarının yapılması, gerekli gördüğümüz bazı komponentlerin değiştirilmesi, motorlarda takat kontrolu gibi işlerin yapılıp uçağın faal edilmesi için 2 hafta kadar hangarda kalmıştı. Irak Hava Yollarının B707 ve B727 uçaklarının geçirdikleri talihsiz pistten çıkma nedeniyle SHGM’nin (Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü) yaptığı teknik kaza araştırmalarına da katkıda bulunmuştuk.
Aynı Havayoluna ait 2 uçağın, aynı gün ve aynı havalimanında, iki saat arayla, değişik pistlerden dışarı çıkması çok nadir görülebilecek bir talihsizlik. Irak Hava Yollarının, tarihine (kurumsal hafızası varsa)  siyah bir leke olarak geçmiştir herhalde.
19 Temmuz 1990 tarihinde, her iki uçağın kurtarılmasına görev alan personel olarak, Gn. Md. Tek. Yrd. Yusuf Bolayırlı’nın teşekkür yazısı ekinde SHGM’den Gn. Md. Atilla Parla imzalı bir teşekkür mektubu almış ve mutlu olmuştuk. Verilen özverili güzel hizmetlerin yöneticiler tarafından takdir edilmesi çalışanları motive etmenin güzel yollarından birisidir.
Ne kadar doğru bilmiyorum, THY tarafından kurtarma hizmetleriyle ilgili faturanın zamanında Irak Hava Yollarına iletilmediği, arkadan Irak’ın Küveyt’i işgal etmesi ve bunu takiben 1. Irak Savaşı çıktığı için, paranın tahsil edilemediğini duymuştuk.
 
bl
 

 
 

 

 
 
Erhan İnanç

Exit mobile version