2030 Ufku: “Uçan Ülke”den “Uçurucu Ülke”ye. Türkiye, Dünya havacılıkta ilk 5 ülke arasına girebilir

2030 Ufku: “Uçan Ülke”den “Uçurucu Ülke”ye. Türkiye, Dünya havacılıkta ilk 5 ülke arasına girebilir

Değerli okurlar,

Kimi ülkeler yer altındaki kaynaklarıyla zenginleşir, kimileri gökyüzündeki hatlarıyla.

Türkiye son yıllarda ikinci gruba sağlam adımlarla ilerliyor.

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) verilerine göre, 2023 yılında Türkiye’den yapılan uçuşların %51’i  uluslararası nitelikteydi.

Bu veriler Türkiye’nin dünya ile kurduğu bağlarla da büyüdüğünün kanıtı.

Gökyüzünün Haritası Değişiyor

Yolcu akışının haritasına baktığımızda tablo dikkat çekici: Avrupa hâlâ Türkiye’nin hava köprüsünün merkezinde yer alıyor (%72).

Orta Doğu’nun payı %14, Asya-Pasifik’in payı ise %7.

Kısacası, Türkiye doğuya da giderek daha fazla göz kırpıyor.

Uluslararası yolcularda Londra, Moskova ve Ercan ilk üçte. Ardından Düsseldorf ve Frankfurt geliyor. Bu şehirlerin listesi bile bize çok şey söylüyor: Türkiye’nin diasporik yapısı, iş gücü hareketliliği ve turizm çekiciliği bu uçuşlarda birleşiyor.

Gökyüzü Artık Stratejik Bir Alan

Toplam 39,4 milyon uluslararası yolcu, Türkiye’yi dünya sıralamasında 7. sıraya taşımış durumda.

Son on yılda %67,9’luk artış, turizmin ve havacılığın artık ülkenin stratejik bir sektörü haline geldiğini kanıtlıyor.

Türkiye’nin hava bağlantı haritası da bu yükselişi destekliyor:

51 aktif havaalanı, 125 ülkeye direkt uçuş ve her gün ortalama 943 uluslararası sefer…

Son beş yılda 253 yeni hat eklenmiş durumda.

Yükselen Bağlantı Endeksi

2014–2023 arasında Türkiye’nin uluslararası bağlantı endeksi Avrupa’da %47, diğer bölgelerde ise tam %135 artmış.

Tabloya göre Türkiye’nin Avrupa’dan Afrika’ya, Asya’dan Orta Doğu’ya kadar çok boyutlu bir havacılık gücü haline geldiğini gösteriyor.

Yolcuların %67’sinin Türkiye’yi varış noktası olarak seçmesi, turizm potansiyelinin açık göstergesi.

Ama en az bunun kadar önemli olan %28’lik “transit” oranı:

İstanbul küresel bir aktarma merkezi haline gelmiş durumda.

2030 Ufku: “Uçan Ülke”den “Uçurucu Ülke”ye

Veriler gösteriyor ki eğilim net:

İstanbul’un hub (aktarma merkezi) rolü büyüyor.

Avrupa’nın payı az da olsa gerilerken Orta Doğu ve Asya pazarları hızla yükseliyor.

İç hatlar doygunluğa yaklaşırken asıl büyüme dış hatlarda yaşanacak.

2030’a geldiğimizde Türkiye, “uçurucu bir ülke” konumunda olacak.

Avrupa’nın yanı sıra Asya ve Afrika arasında da yeni hava köprüleri kuran Türkiye, Dünya havacılıkta 2 basamak düşerek ilk 5 ülke arasına girme potansiyeline sahip.

Pegasus’tan 20 Yılda Büyük Sıçrama: 156 Noktaya Ulaşıldı

Bir uçak yalnızca havalanmaz; bazen bir ülkenin umutlarını da beraberinde taşır.

Pegasus Hava Yolları bundan tam 20 yıl önce, 1 Kasım 2005’te tarifeli uçuşlarına başladığında, Türkiye’de uçmanın anlamı değişti. Gökyüzü, o günden sonra “uçmak isteyenlerin” de mekanı oldu.

Herkesin Havayolu: Bir Fikrin Kanatlanışı

2000’lerin başında Türkiye’de uçak bileti hâlâ bir “lüks” sayılırdı. Otobüs yolculukları memleketin kaderiydi. Pegasus, “herkesin havayolu” vizyonuyla bu ezberi bozdu. Öğrenciler, işçiler, memurlar, aileler ilk kez uçağa bindiklerinde bir bilet almamışlardı; toplumsal bir dönüşümün parçası olmuşlardı.

Bugün 127 uçaklık filosuyla 156 noktaya uçan Pegasus’un öyküsü bir ülkenin gökyüzüne açılan kapısının hikâyesidir. Avrupa’dan Orta Doğu’ya, Afrika’dan Asya’ya kadar uzanan bu ağ, Türkiye’nin dünyayla kurduğu bağların da havadaki simgesidir.

Rakamların Arkasında: Cesaret, Vizyon ve İnsan

5 uçaktan 127’ye uzanan bu büyüme, yalnızca sayılarla açıklanamaz. Her yeni uçak, arkasında bir vizyonun, bir mühendisliğin, bir ekip ruhunun izini taşır. Pegasus, yıllar içinde dijital dönüşümden sürdürülebilirliğe kadar her adımda geleceğin havayolu olma iddiasını güçlendirdi.

2011’de simülatör yatırımlarıyla eğitimde fark yaratırken, 2012’de Airbus’tan 12 milyar dolarlık dev bir siparişle cesaretini ortaya koydu.

2016’da Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ne imza atarak dünyada bir ilke öncülük etti.

2019’da BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne katılarak Türkiye’de bu platforma dahil olan ilk havayolu oldu.

Bugün geldiği nokta, aynı zamanda büyük bir sorumluluk da yüklüyor.

Yakıt maliyetleri, zamanında kalkış performansı, çalışan memnuniyeti…

Tüm bu başlıklar, “herkesin havayolu” vizyonunun sürdürülebilirliği için kritik başlıklardır.

Pegasus, her ne kadar rekabetin sert rüzgârlarında süzülse de, çevreci operasyonları, dijitalleşme hamleleri ve kadın istihdamına verdiği önemle Türkiye havacılığının dönüşümüne yön vermeye devam ediyor.

Nice Uçuşlara Pegasus

Pilotundan yer ekibine, tüm havacılara güvenli ve huzurlu bir hafta dilerim.

Exit mobile version