featured

Lufthansa Emirates flörtü ve olası bir birleşmenin THY'ye etkileri

“Arabian Business” haber portalının haberine göre Lufthansa ve Emirates’in üst düzey yöneticileri iki şirketin birlikte çalışma imkan ve ihtimallerini gözden geçirdikleri öğrenildi.
Görüşmeleri doğrulayan Lufthansa üst düzey yöneticilerinden Carsten Schäffer , olası bir ortaklığın sadece Win-Win-Situation diye adlandırılan her iki şirketinde eşit çıkarlar doğrultusunda olacağını açıkladı. Geçtiğimiz aylarda Lufthansa CEO’su Franz, Körfez havayolu şirketlerinden biriyle birlikte çalışma ihtimallerini defalarca değerlendirdiklerini gizlemedi. Bildiğiniz üzere, geçen yıl aynı görüşmeler Lufthansa ve THY arasında olmuş fakat sonuç olumsuz çıkmıştı.

Kendi Yorumum: Bir tarafta 115 bin’den fazla çalışanı ve 700’e yakın uçağı olan, yılda 103 milyondan fazla yolcu taşıyan ve 30 milyar Euro ciro yapan Avrupa’nın 1 numarası Lufthansa, diğer tarafta 42 bin’den fazla çalışan ve 208 uçağı olan, yılda yaklaşık 49 milyon yolcu taşıyan ve 13 milyar Euro ciro yapan dünyanın en hırslı büyüyen havayolu şirketlerinden biri olan Emirates.

Bu iki şirketin ortaklığa gitmesi şüphesiz Avrupa’lı havayolu şirketleri ve THY için büyük sıkıntılar doğurabilir. İki şirketide detaylı olarak ele alacak olursak:

Lufthansa: Avrupa içinde, Swiss, Austrian Airlines, Brussels Airlines, Germanwings, Air Dolimiti gibi şirketleri elinde bulundurarak Lufthansa Grubu şirketleriyle Avrupa içinde neredeyse her noktadan başka bir noktaya uçmayı mümkün kılıyor. Kuzey Amerika pazarında oldukça güçlü, Star Alliance ortakları hariçinde sadece kendi uçaklarıyla Kuzey Amerika pazarında 20 farklı bölgeye uçuyor. Güney Amerika’da 5 noktaya ve yine kendi grubu uçaklarıyla Afrika kıtasında 10’dan fazla, Uzak Doğu’da 18 noktaya uçuş imkanı veriyor. 25 bin’e yakın teknik elemanı ve tüm dünyada 50 noktada bakım merkezi ile dünyanın en büyük uçak bakım kuruluşlarından birine sahip.

Emirates: Merkezinin bulunduğu Dubai’den 8 saatlik uçuş mesafesi içinde 3,5 milyar nüfuslu bir coğrafyaya sahip. Kuzey Amerika pazarında 9 ayrı noktaya uçan fakat Afrika’da 19, Uzak Doğu’da 35 farklı noktaya ve Avustrulya’da da 7 noktaya kendi filosuyla uçmakla kalmayayıp, ortaklığı olduğu Qantas ile de sınırsız bağlantılar sunuyor. Ayrıca gerek geniş gövdeli uçaklardan oluşan filosunun cazibesi, gerekse uçak içi ikramda hafife alınmayacak bir şirket.
Amerika kıtasından, Uzak doğuya kadar bir birilerini oldukça iyi tamamlayacak uçuş ağlarına sahipler. Üstelik iki şirketin birlikte çalışması, Lufthansa’nın Star Alliance’ı terk etmesi anlamına da gelmez diye düşünüyorum. Bu durumda Lufthansa Grubu’nun Star Alliance ihtiyacı kalır mı? Ayrıca, Teknik alanda da iki şirketin sinerjilerini kullanmaları da ayrı bir avantaj getirecektir.

Peki gerçekten Luftansa-Emirates flörtünden ciddi bir ortaklık çıkarmı? Star Alliance kurucularından Lufthansa’nın bugüne kadar izlediği yolu göz önünde bulunduracak olursak ilk etapta pek ihtimal vermiyor insan. Çünki Lufthansa bugüne kadar karşısındaki firmayla eşit şartlarda ortaklıktan ziyade kontrolü altına almayı tercih etmiş. Emirates’in gerek ekonomik açıdan gerekse potansiyeli açısından başka bir firmaya boyun eğmeye ihtiyacı yok. Olaya bu açıdan bakınca ”zor bunlar anlaşamaz” diyor insan. Fakat bu flörtü, birlikte çalışmaya dönüştürecek başka etkenler de var:

1) Almanya ve Dubai arasındaki ikili anlaşmalar gereği Emirates Almanya’da sadece 4 şehre uçuş yapabiliyor. Bu sayıyı Emirates yükseltmek için uğraşsada başta Lufthansa olmak üzere, diğer Alman şirketlerin rekabetten ezilmemesi için Alman hükümeti yasayı gevşetmeye yanaşmıyor. Olası bir Lufthansa-Emirates ortaklığında bu yasada gevşeme olabilir.

2) Emirates’in en büyük rakibi ve en az Emirates kadar hırslı büyüyen Abu Dhabi’li Etihad, Avrupa’da kendi uçuş ağını örmeye başladı. Almanya’nın 2’inci, Avrupa’nın 7’inci büyük havayolu şirketi olan Air Berlin’ in %29 hissesini elinde bulundururak en büyük hissedar durumunda. Air Berlin ile Codeshare uçuşlar düzenleyerek hem Avrupa içinde bir çok yere uçuş imkanı veriyor hemde ABD pazarında Air Berlin ile ek kapasite sunabiliyor. Ayrıca Darwin Airline isimli İsviçre’li bölgesel havayolu ve Air Serbia’yı da hisse alımı ile kontrolü altına alarak Avrupa’da kendine ek yolcu potansiyeli yaratmaya çalışıyor.

Olası bir Lufthansa-Emirates ortaklığı, Air Berlin/Darwin Airline/Air Serbia-Etihad ilişkisi karşısında da uzun vadede rekabeti güçlendirir. Ayrıca Etihad’ın Air France-KLM ile de pararlel bir flört içinde olmasıda Luftansa-Emirates işbirliğine bir sebep daha doğurabilir.

3) Lufthansa doğuya doğru gittikçe güçlenen THY, Asyalı ve Körfez havayolu şirketlerine karşı Emirates ile ortaklık yaparak rekabette daha güçlü olabilir.
Peki bu THY’yi etkiler mi?

Uçak içi İkram kalitesinde THY’yi aratmayacak olan Körfez ülkelerinin Havayolu şirketleri özellikle Avrupa’dan Asya’ya aktarmalı uçuşlarda bir çok kez THY’ye nazaran daha iyi bilet fiyatları sunabiliyorlar. Olası bir Lufthansa-Emirates ortaklığı durumunda gerek mil programlarının gerekse uçuş planlarının birbirlerine uygun şekilde düzenlenmesi söz konusu olursa, şuan Star Alliance çerçevesinde THY için potansiyel yolcu olan Lufthansa yolcusunun büyük bir bölümünün Emirates’e yöneleceğini tahmin ediyorum.

Şüphesiz ki milli havayolu şirketimiz son yıllarda hafife alınmayacak bir büyüme gösterdi ve bu büyüme de gerek son 10-12 yıl içinde kendini bir kez daha katlayarak büyüyen dünya havacılığının payı, gerekse 90’lı yılların sonunda büyük Boeing 737-800 siparişi ile gençleşen ve büyüyen filonun temellerinin atılmasının payıda var. THY’nin şuan gelmiş olduğu nokta ne kadar gurur verici olsada, her çıkışın eğer tedbirler alınmazsa bir inişi olduğu gibi, THY’nin de gün gelip inişe geçmesi söz konusu olabilir. Sağlam adımlarla ilerlemek, öz eleştiriden geçer. Gerçeklerden kopmadan adım atmakla olur. Bunu şunun için yazıyorum, yer yer Türk basınında Avrupa’yı ezip geçen bir THY’den bahsediliyor. Lufthansa bizden korktu deniliyor. Hatta ve hatta THY yöneticileri dünyanın en büyüğü olma hedeflerinden yakın bir zamanda olacakmış gibi bahsediyorlar. Bunları yazanların ve konuşanların;

1) Lufthansa’nın sadece kendi ülkesinde neredeyse bir THY büyüklüğünde olan ve ABD uçuşları sunan bir Air Berlin’le, bir Pegasus büyüklüğünde olan Tuifly ile, Avrupa Birliği üyesi olan ülkelerin ucuzcu şirtketleriyle, örneğin Easyjet ve Ryanair gibi şirkerlerin Almanya içinde ve Almanya çıkışlı ucuz uçuşlar sunmasıyla ve Almanya hükümetinin havacılığa destek değil köstek olan tavrıyla savaştığını ve buna rağmen halen sadece Lufthansa Technik’in tüm THY Grubundan yaklaşık 10 bin daha fazla çalışanı ve THY nin cirosunun yaklaşık % 80′ nine sahip olduğundan haberleri var mı?
2) yada Emirates’in sadece Airbus A380 tipi uçaktan neredeyse THY’nin tüm filosu değerinde, Etihad’ınsa 67 milyar dolarlık uçak siparişi verdiklerinden haberleri yok mu?

Tüm bunları görmezden gelip biraz erken galibiyet ilan etmek yanlış olur. Örnek vermek gerekirse, bir zamanlar tüm Avrupa’nın imrenerek baktığı İsviçre sivil havacılığı, bugün tamamiyle Alman’ların elinde, bir zamanlar Swissair’in, başta Stuttgart olmak üzere güney Almanya’da Lufthansa’ya yolcu bırakmamasından yakınan Lufthansa şuan Swiss’in sahibi.

Bu sebeple THY’nin adımlarını sağlam atmasını ve şuan dahi kendinden büyük rakiplerini hafife almamasını dilerim. Çünkü havacılık da rüzgar birden yön değiştirebilir. SON DERECE DİKKATLİ OLMAK LAZIM.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir